Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÇULLAMA : Turkish Turkish

çullamak eylemi

ÇULLAMA : Turkish Turkish

tavşan ve kuzu etiyle kızartılmış hamur yemeği

ÇULLAMAK : Turkish Turkish

hayvana ya da bir şeye çul örtmek

ÇULLAMAK : Turkish Turkish

(fırtınalı denizde dalgalar) güverteyi suyla kaplamak

ÇULLANDIRMAK : Turkish Turkish

çullanmasına neden olmak

ÇULLANMAK : Turkish Turkish

alta almak için birinin üstüne abanmak

ÇULLANMAK : Turkish Turkish

irini bezdirecek, bıktıracak kadar tedirgin etmek

ÇULLUK : Turkish Turkish

çullukgillerden avrupa, asya ve kuzey afrika'da yaşayan, tüyleri kahverengi ve külrengi, göçebe, eti için avlanan, uzun gagalı bir kuş, °bekas (scolopax rusticola)

ÇULLUKGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı çulluk ve batakçulluğu olan, yağmurkuşlarının bir alt familyası

ÇULPAN : Turkish Turkish

venüs

ÇULSUZ : Turkish Turkish

çulu olmayan

ÇULSUZ : Turkish Turkish

varlıksız, parasız, yoksul

ÇULTAR, ÇULTARI : Turkish Turkish

eyerin ya da palanın üzerine örtülen kilim, halı gibi örtü

ÇULU DÜZMEK ( YA DA DÜZELTMEK) : Turkish Turkish

giyimi kuşamı yenilemek

ÇULU DÜZMEK ( YA DA DÜZELTMEK) : Turkish Turkish

maddi durumu iyileşmek

CULUK : Turkish Turkish

hindi

CÜLUS : Turkish Turkish

hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma

CÜLUSİYE : Turkish Turkish

tahta çıkan padişaha sunulan kaside

CUMA : Turkish Turkish

haftanın altıncı günü, perşembe ile cumartesi arasındaki gün

CUMARTESİ KİBARI GİBİ SÜSLENMEK : Turkish Turkish

özentili fakat beğenisiz süslenmek

CUMARTESİ, -Yİ : Turkish Turkish

haftanın yedinci günü, cuma ile pazar arasındaki gün

CUMBA : Turkish Turkish

yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon

CUMBA : Turkish Turkish

eski evlerde pencere hizasından sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm

CUMBADAK : Turkish Turkish

suya düşen bir cismin çıkardığı sesi anlatmak için düşmek eylemiyle birlikte kullanılır

CUMBALAK : Turkish Turkish

takla