Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CÜMLECİK : Turkish Turkish

ileşik tümcelerde temel yargıyı bütünleyen yan tümce

CÜMLEMSİ : Turkish Turkish

eylemsiyle ilgili sözcükler dizisi

CÜMLESİ : Turkish Turkish

hepsi

CÜMLETEN : Turkish Turkish

hep birden, hep birlikte

CÜMUDİYE : Turkish Turkish

uzul

CUNDA : Turkish Turkish

yatay serenlerin her iki başı

CÜNHA : Turkish Turkish

cürüm derecesindeki suçlara yani kabahatten ağır ve cinayetten hafif olan suçlara verilen ad

ÇÜNKÜ : Turkish Turkish

şundan dolayı, şu nedenle

CUNTA : Turkish Turkish

ir ülkede yönetime el koyan genellikle askerlerden oluşan kurul

CUNTACI : Turkish Turkish

cunta üyesi

CUNTACI : Turkish Turkish

cunta yanlısı

CUNTACILIK : Turkish Turkish

cuntacı olma durumu

CÜNUN : Turkish Turkish

delilik

CÜNÜP : Turkish Turkish

cinsel ilişkiden sonra, dinin buyurduğu yolda henüz yıkanmadığı için temiz sayılmayan (kimse), °cenabet

CÜNÜPLÜK : Turkish Turkish

cünüp olma durumu

CUP : Turkish Turkish

suya düşen bir şeyin çıkardığı sesi anlatmak için kullanılır

CÜPPE : Turkish Turkish

hukukçuların, üniversitelerde belli bir aşamaya ulaşmış olan bilim adamlarının, din adamlarının elbise üstüne giydikleri uzun, yenleri geniş düğmesiz giysi

CÜPPE GİBİ : Turkish Turkish

çok geniş ve uzun (giysi)

CÜPPELİ : Turkish Turkish

cüppe giymiş olan

CURA : Turkish Turkish

tezene ile çalınan iki ya da üç telli halk sazı

CURA : Turkish Turkish

ir çeşit küçük atmaca

CURA : Turkish Turkish

ufak tefek, gelişmemiş

CURA ZURNA : Turkish Turkish

ir çeşit küçük zurna

CURACI : Turkish Turkish

cura çalan kimse

CURCUNA : Turkish Turkish

gürültülü, karışık durum