Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
CURCUNA : Turkish Turkish

alaturka müzikte hızlı bir usul

ÇURÇUR : Turkish Turkish

lapina familyasından, eti pek sevilmeyen, küçük bir deniz balığı (crenilabrus)

ÇURÇUR : Turkish Turkish

önemsiz, değersiz

CÜRET ETMEK : Turkish Turkish

ataklık etmek, yürekli davranmak

CÜRET ETMEK : Turkish Turkish

düşüncesizce, saygısızca davranmak

CÜRET, -Tİ : Turkish Turkish

yüreklilik, ataklık °cesaret

CÜRET, -Tİ : Turkish Turkish

düşüncesizce, saygıyı aşan davranış

CÜRETKÂR : Turkish Turkish

atak, cüretli

CÜRETKÂRLIK : Turkish Turkish

cüretkâr olma durumu

CÜRETLİ : Turkish Turkish

cüreti olan

CÜRETLİLİK : Turkish Turkish

cüretli olma durumu

CÜRMÜ MEŞHUT : Turkish Turkish

suçüstü

CÜRMÜ MEŞHUT HALİNDE YAKALANMA : Turkish Turkish

suçu işlerken, suçüstü yakalanmak

CURNATA : Turkish Turkish

ıldırcın sökünü

CÜRUF : Turkish Turkish

maden posası, dışık

ÇÜRÜK : Turkish Turkish

çürümüş olan

ÇÜRÜK : Turkish Turkish

sağlam ve dayanıklı olmayan

ÇÜRÜK : Turkish Turkish

sağlam bir temele ya da kanıtlara dayanmayan

ÇÜRÜK : Turkish Turkish

vurma ya da sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke

ÇÜRÜK ( YA DA ÇÜRÜKE) ÇIKMAK : Turkish Turkish

irinin sağlam olmadığı anlaşılmak

ÇÜRÜK ( YA DA ÇÜRÜKE) ÇIKMAK : Turkish Turkish

sağlık durumunun elverişsiz olması yüzünden askerlikten bağışlanmak

ÇÜRÜK ÇARIK : Turkish Turkish

sağlam olmayan, işe yaramaz

ÇÜRÜK GAZ : Turkish Turkish

otomobil vb. taşıt araçlarının egzozundan çıkan yanmış gaz

ÇÜRÜK PARA : Turkish Turkish

ayarı düşük on akçe, "sağ para" karşıtı

ÇÜRÜK TAHTAYA BASMAK : Turkish Turkish

girişilen bir işte uyanık davranmamak yüzünden zararlı çıkmak ya da aldanmak