Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ADLİYE ENCÜMENİ : Turkish Turkish

adalet komisyonu

ADLİYE VEKÂLETİ : Turkish Turkish

adalet bakanlığı

ADRENALİN : Turkish Turkish

öbreküstübezlerinin salgıladığı etkili bir madde; hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme gibi amaçlarla kullanılır

ADRES : Turkish Turkish

ir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, oturduğu yer

ADRES : Turkish Turkish

gönderilen şeyin üzerine, alacak olan kimsenin adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı

ADRES BIRAKMAK (GÖSTERMEK YA DA VERMEK) : Turkish Turkish

arandığında bulunabileceği, oturduğu yeri bildirmek

ADRES KİTABI ( YA DA REHBERİ) : Turkish Turkish

genellikle belli bir iş ya da meslekte olanların iş ve ev adreslerini toplu olarak gösteren kitap

ADSIZ : Turkish Turkish

adı olmayan, isimsiz

ADSIZ : Turkish Turkish

türk boylarında, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, ancak bir yararlılık gösterince ad kazanabilen delikanlı

ADSIZPARMAK : Turkish Turkish

ortaparmakla serçeparmak arasındaki parmak, yüzükparmağı

AEROBİK : Turkish Turkish

müzik eşliğinde yapılan jimnastik

AERODİNAMİK : Turkish Turkish

devinmekte olan bir cisim üzerinde havanın yarattığı etkiyle ilgili olan

AERODİNAMİK : Turkish Turkish

aerodinamik bilim alanıyla ilgilenen

AERODİNAMİK : Turkish Turkish

fizik biliminin gazların devinimini inceleyen dalı

AERODİNAMİKÇİ : Turkish Turkish

aerodinamik uzmanı

AF DİLEMEK : Turkish Turkish

ağışlanmasını istemek, özür dilemek

AF, -FFI : Turkish Turkish

ağışlama

AF, -FFI : Turkish Turkish

mazur görme ya da görülme

AF, -FFI : Turkish Turkish

(görevden) çıkarılma

AFACAN : Turkish Turkish

zeki ve yaramaz (çocuk)

AFACANLAŞMAK : Turkish Turkish

yaramazlaşmak, yaramaz duruma gelmek

AFACANLIK : Turkish Turkish

afacan olma durumu, yaramazlık

AFACANLIK ETMEK : Turkish Turkish

yaramazlık etmek

AFAK : Turkish Turkish

dört taraf, ufuklar

AFAKİ : Turkish Turkish

elli bir konu üzerine olmayan (konuşma), dereden tepeden