Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DAİMİLİK : Turkish Turkish

süreklilik, kalıcılık

DAİR : Turkish Turkish

ir konu üzerine olan,
..üzerine, konusunda,
..ile ilgili, üstüne, değgin

DAİRE : Turkish Turkish

ir çemberin içinde kalan düzlem parçası

DAİRE : Turkish Turkish

ir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat

DAİRE : Turkish Turkish

elirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri ve bunların içinde çalıştıkları yapı

DAİRE : Turkish Turkish

ir yapı ya da gemide belli bir işe ayrılmış bölüm

DAİRE : Turkish Turkish

(soyut kavramlar için) belli sınır, ölçü

DAİRE : Turkish Turkish

saz takımında usul vurmaya yarayan tef

DAİRE KESMESİ : Turkish Turkish

ir dairenin iki yarıçapıyla aralarındaki yayın çevrelediği alan

DAİRE PARÇASI : Turkish Turkish

ir dairenin bir kirişiyle o kirişin yayı arasında kalan parçası

DAİRELENME : Turkish Turkish

kimi deri hastalıklarında daire biçiminde doku bozukluğu

DAİRESEL : Turkish Turkish

daire ile ilgili, daire biçiminde olan

DAİREVİ : Turkish Turkish

dairesel

DAKİK : Turkish Turkish

düzenli işleyen

DAKİK : Turkish Turkish

zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren

DAKİKA : Turkish Turkish

ir saatlik zamanın altmışta biri

DAKİKA : Turkish Turkish

ir derecenin altmışta biri

DAKİKALIK : Turkish Turkish

dakikayı alacak kadar olan

DAKİKASI DAKİKASINA UYMAZ : Turkish Turkish

değişken, her an başka bir ruh durumu gösterir

DAKİKASINDA : Turkish Turkish

hemen o anda, anında

DAKİKLİK : Turkish Turkish

dakik olma durumu

DAKSİL : Turkish Turkish

yanlış yazıyı kapatmakta kullanılan beyaz kimyasal akışkan

DAKTİLO : Turkish Turkish

yazı makinesi

DAKTİLO : Turkish Turkish

yazı makinesiyla yazmayı meslek edinen kimse, °daktilograf

DAKTİLO : Turkish Turkish

yazı makinesiyle yazma