Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
AFAKİ : Turkish Turkish

nesnel, °objektif

AFAKİLİK : Turkish Turkish

nesnellik

AFAL AFAL : Turkish Turkish

şaşkın bir biçimde

AFALLAMAK : Turkish Turkish

şaşkınlıktan sersemleşmek

AFALLAŞMAK : Turkish Turkish

afallamak

AFALLATMAK : Turkish Turkish

şaşkınlığa düşürerek sersemleştirmek

AFAT, -TI : Turkish Turkish

elalar, kıranlar

AFAT, -TI : Turkish Turkish

çok güzel ve fettan kadın

AFEDERSİNİZ (AFFEDERSİNİZ) : Turkish Turkish

özür dilemek için söylenir

AFEDERSİNİZ (AFFEDERSİNİZ) : Turkish Turkish

karşı çıkmak için söylenir

AFERİN : Turkish Turkish

okşama, alkışlama, beğenme gibi duyguları belirtmek için söylenir, °bravo

AFERİN : Turkish Turkish

eğenilme, değerlenme, °takdir

AFERİN : Turkish Turkish

öğrencilere verilen beğenme kâğıdı

AFERİN ALMAK : Turkish Turkish

değerli görülüp beğenilmek, takdir edilmek

AFET, -Tİ : Turkish Turkish

doğanın neden olduğu yıkım, felaket

AFET, -Tİ : Turkish Turkish

kıran

AFET, -Tİ : Turkish Turkish

çok kötü

AFET, -Tİ : Turkish Turkish

güzelliğiyle insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

AFET, -Tİ : Turkish Turkish

hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

AFET, -Tİ : Turkish Turkish

sakınma, günah

AFET-İ DEVRAN : Turkish Turkish

"döneminin en güzel kadını" anlamında abartmalı kullanılır

AFETZEDE : Turkish Turkish

kırana uğramış, afet görmüş

AFFA UĞRAMAK : Turkish Turkish

ağışlanmak, affedilmek

AFFEDİLMEK : Turkish Turkish

ağışlanmak

AFFETMEK, -DER : Turkish Turkish

ağışlamak