Turkish Turkish
DALGAYA DÜŞMEK (YA DA GELMEK) : Turkish Turkish
yanılmak, dalgınlıkla unutmak
DALGAYA GETİRMEK : Turkish Turkish
irinin dalgınlığından yararlanarak onu kandırmak
DALGAYI BAŞA ALMAK : Turkish Turkish
gemi ya da sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek
DALGI : Turkish Turkish
aymazlık, °gaflet
DALGIÇ : Turkish Turkish
genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse, balıkadam, kurbağaadam
DALGIÇ : Turkish Turkish
irinden habersiz bir şey almak huyunda olan kimse
DALGIÇBÖCEKLERİ : Turkish Turkish
sivrisinek kurtçuklarına saldırarak yok eden, durgun sularda yaşayan kınkanatlılar familyası
DALGIÇKUŞLARI : Turkish Turkish
gagaları bir kılıfla örtülü, kanatları ve kuyruğu kısa, ayakları perdeli, iyi yüzen ve dalan kimi kuşları içine alan kuşlar takımı
DALGIÇKUŞU, -NU : Turkish Turkish
dalgıçkuşlarından, amerika ve avrupa'nın kuzeyinde yaşayan bir hayvan (colymbus glacialis)
DALGIÇKUŞUGİLLER : Turkish Turkish
kuşlar sınıfının dalgıçkuşları takımına giren bir familya
DALGIÇLIK : Turkish Turkish
dalgıcın mesleği
DALGIN : Turkish Turkish
çevresinde olup bitenleri ayrımsayama-yacak kadar düşüncelere dalmış olan ya da dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan, °gafil
DALGIN : Turkish Turkish
kendinden geçmi?
DALGIN DALGIN : Turkish Turkish
çevresiyle ilgilenmeden, düşünceli olarak
DALGINLAŞMAK : Turkish Turkish
dalgın duruma gelmek
DALGINLAŞTIRMAK : Turkish Turkish
dalgın duruma getirmek
DALGINLIK : Turkish Turkish
dalgın olma durumu ya da dalgınca davranış
DALGINLIK : Turkish Turkish
derin uyku durumu
DALGINLIKINA GELMEK : Turkish Turkish
dalgınlık nedeniyle ayrımsayamamak
DALGINLIKINA GETİRMEK : Turkish Turkish
irinin dalgınlığından yararlanıp kendi isteğini gerçekleştirmek
DALGIR : Turkish Turkish
ir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, °meneviş, °hare
DALICI : Turkish Turkish
su altına dalan (kimse, hayvan)
DALINA BİNMEK : Turkish Turkish
musallat olmak, sıkıştırmak
DALINÇ : Turkish Turkish
güzel bir görünüş, bir düşünce karşısında kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, °istiğrak, °meditasyon
DALIP ÇIKMAK 1) : Turkish Turkish
(deniz, göl gibi yerlerde) suyun içinde kaybolup yeniden görünmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani