Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DAMAK ÜNSÜZÜ : Turkish Turkish

dil sırtı yardımıyla öndamakta ya da artdamakta oluşan ses

DAMAK ZEVKİ : Turkish Turkish

yemek kültürü olanların yemekten anlaması

DAMAKLI : Turkish Turkish

damağı olan

DAMAKLI DİŞ : Turkish Turkish

damağıyla beraber hazırlanmış takma diş

DAMAKSI : Turkish Turkish

oğumlanma noktası damakta bulunan (ses)

DAMAKSILLAŞMA : Turkish Turkish

ir sözcükte artdamaktan çıkan bir ünsüzün ya da kalın bir ünlünün öndamağa kayıp yumuşaması ve incelmesi

DAMALI : Turkish Turkish

üstünde kareler bulunan

DAMAR : Turkish Turkish

canlı varlıklarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal

DAMAR : Turkish Turkish

mermerde, başka kimi taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı izler

DAMAR : Turkish Turkish

aşka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden ya da mineral katmanı

DAMAR : Turkish Turkish

soy, yaradılış

DAMAR : Turkish Turkish

huy, °mizaç

DAMAR : Turkish Turkish

ıçinde besisuyunun dolaştığı odunsu dokudan boru

DAMAR : Turkish Turkish

öceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

DAMAR DAMAR : Turkish Turkish

çok damarlı

DAMAR DAMAR : Turkish Turkish

katmanlı

DAMAR SERTLİĞİ : Turkish Turkish

atardamar iç yüzeyinde yaşlanma, yıpranma, kireçlenme nedeniyle ortaya çıkan kan dolaşımı güçlüğü ve kan basıncının artması sayrılığı

DAMAR TABAKA : Turkish Turkish

ince kan damarlarından oluşan, göz küresinin içini kaplayan katman

DAMAR TIKANIKLIĞI : Turkish Turkish

damarda kanın içindeki pıhtı, yağ vb. nin damarı tıkaması, °amboli

DAMARDARALTAN : Turkish Turkish

damarların kas tabakasını büzerek kanın dolaşımını çabuklaştıran ya da düzen- leyen (sinir, madde)

DAMARGENİŞLETEN : Turkish Turkish

damarların kas tabakasını gevşeterek çapını büyüten (sinir, madde)

DAMARI ( YA DA ...LARI) KABARMAK : Turkish Turkish

(bir huy ya da duygu) güçlü bir biçimde ortaya çıkmak

DAMARI KURUSUN : Turkish Turkish

irinin huysuzluğuna öfkelenildiğinde, ilenme olarak söylenir

DAMARI TUTMAK : Turkish Turkish

kötü huyu, aksiliği depreşmek

DAMARINA (YA DA DAMARLARINA) İŞLEMEK : Turkish Turkish

kötü bir huy, vazgeçilmez bir biçimde yerleşmek