Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DAMARINA BASMAK : Turkish Turkish

irini, duyarlı olduğu bir konuda kızdırmak

DAMARINA ÇEKMEK : Turkish Turkish

soyunun özelliklerini taşımak

DAMARLI : Turkish Turkish

damarı olan, damarı gözle görülecek kadar kabarmış olan

DAMARLI : Turkish Turkish

aksi, huysuz

DAMARLI BİTKİLER : Turkish Turkish

özsu iletim demetleri bulunan bitkiler grubu

DAMARSIZ : Turkish Turkish

damarı olmayan, damarları belirgin olmayan

DAMARSIZ : Turkish Turkish

uysal, iyi huylu

DAMASKO : Turkish Turkish

çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan keten ve ipek karışımı bir tür kumaş

DAMAT : Turkish Turkish

(ana babaya göre) kızın kocası, güvey

DAMAT : Turkish Turkish

padişah soyundan kız almış olan kimse

DAMAT GİRMEK : Turkish Turkish

güvey girmek

DAMATLIK : Turkish Turkish

güveylik

DAMDAN ÇARDAĞA ATLAMAK : Turkish Turkish

hiçbir mantık bağı kurmadan konudan konuya geçmek

DAMDAN DÜŞER GİBİ (DÜŞERCESİNE) : Turkish Turkish

(söz için) birdenbire ve yersiz olarak

DAMDAZLAK : Turkish Turkish

hiç saçı olmayan

DAMGA : Turkish Turkish

ir şeyin üzerine bir nişan, bir im basmaya yarayan araç

DAMGA : Turkish Turkish

u araçla basılan nişan, im

DAMGA : Turkish Turkish

kasaplıkta kesilmiş hayvanların gövdesine sağlık denetiminden sonra vurulan mühür

DAMGA : Turkish Turkish

veterinerlikte salgın hastalıkta sağlık durumunu göstermek için hayvana konan işaret

DAMGA : Turkish Turkish

ir malın nereden geldiğini, hangi fabrikada yapıldığını bildiren im, °marka

DAMGA : Turkish Turkish

ir kimsenin adını kötüye çıkaran, yüz kızartıcı durum

DAMGA : Turkish Turkish

ir şeyin kime, hangi çağa ait olduğunu gösteren belirgin iz, im, nitelik

DAMGA KANUNU : Turkish Turkish

damga pullarının nasıl ve ne miktarda yapıştırılacağını gösteren yasa

DAMGA PULU : Turkish Turkish

esmi işlemlerde belgelere yapıştırılan pul

DAMGA VURMAK : Turkish Turkish

ir belgeyi damgalamak