Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

DEĞİRMENCİ : Turkish Turkish

değirmen işleten ya da değirmen yapan kimse

DEĞİRMENCİLİK : Turkish Turkish

değirmen yapma işi

DEĞİRMENCİLİK : Turkish Turkish

değirmen işletme işi

DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELİYOR! : Turkish Turkish

u işin masrafını karşılayacak para nasıl kazanılıyor?

DEĞİRMENLİK : Turkish Turkish

değirmende öğütülmek için ayrılmış (tahıl)

DEĞİRMENLİK : Turkish Turkish

ir değirmen taşını işletecek güçte (akarsu)

DEĞİRMENTAŞI, -NI : Turkish Turkish

değirmen taşı yapmakta ya da kimi yapılarda kullanılan çakmaktaşı türünden sert bir taş

DEĞİRMİ : Turkish Turkish

yuvarlak

DEĞİRMİ : Turkish Turkish

(kumaş vb. için) eni boyuna eşit olan

DEĞİRMİ : Turkish Turkish

yemeni, yazma, başörtüsü, mendil

DEĞİRMİ SAKAL : Turkish Turkish

değirmi bir biçimde kesilmiş sakal

DEĞİŞ : Turkish Turkish

ir şey verip yerine başka bir şey alma, °mübadele, °trampa

DEĞİŞ ETMEK : Turkish Turkish

ir şey verip yerine başka bir şey almak

DEĞİŞ TOKUŞ : Turkish Turkish

değiş

DEĞİŞEBİLİRLİK : Turkish Turkish

değişebilir olma durumu

DEĞİŞEN YILDIZ : Turkish Turkish

parlaklığı zamana bağlı olarak değişme gösteren yıldız

DEĞİŞİCİ : Turkish Turkish

içimden biçime giren, değişken

DEĞİŞİK : Turkish Turkish

alışılmışın dışında bir özelliği bulunan, bilinenden farklı, özgün

DEĞİŞİK : Turkish Turkish

çeşitli, farklı

DEĞİŞİK : Turkish Turkish

değiştirilmiş

DEĞİŞİK : Turkish Turkish

yedek (iç çamaşırı, giyecek)

DEĞİŞİKLİK : Turkish Turkish

değişik olma durumu

DEĞİŞİKLİK : Turkish Turkish

ir bütünden bir bölümünün değişmesiyle ortaya çıkan yeni durum

DEĞİŞİKLİK : Turkish Turkish

amaca uygun biçime getirmek için yapılan değiştirme, °tadil

DEĞİŞİKLİK YAPMAK : Turkish Turkish

değiştirmek