Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
AFYON : Turkish Turkish

uyuşturucu etkisi olan nesne

AFYON RUHU : Turkish Turkish

yatıştırıcı olarak kullanılan afyon tentürü

AFYONKEŞ : Turkish Turkish

keyif için afyon yutan (kimse), afyon bağımlısı

AFYONKEŞLİK : Turkish Turkish

afyon kullanma alışkanlığı

AFYONLAMAK : Turkish Turkish

afyon vererek uyuşturmak, uyutmak

AFYONLAMAK : Turkish Turkish

telkin yoluyla doğru düşünmeyi önleyerek zararlı bir yola sürüklemek, uyutmak, kandırmak, uyuşturmak

AFYONLANMAK : Turkish Turkish

afyonlamak eylemi yapılmak, uyuşturulmak

AFYONLU : Turkish Turkish

ıçinde afyon bulunan

AFYONLU : Turkish Turkish

afyon yutmuş

AFYONLU : Turkish Turkish

dalgın, uyuşmuş, uyuşuk, afyonlanmış

AFYONU BAŞINA VURMAK : Turkish Turkish

aşırı davranışlarda bulunacak kadar öfkelenmek

AG : Turkish Turkish

gümüş'ün simgesi

: Turkish Turkish

ıplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü

: Turkish Turkish

örümcek gibi kimi hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü

: Turkish Turkish

ülke yüzeyine yaygınlaştı-rılmış örgü, °şebeke

: Turkish Turkish

ir alanı kaplayan örgütsel düzen

: Turkish Turkish

oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü

: Turkish Turkish

donun ya da pantolonun apış arasına gelen yeri, apışlık

AĞ ATMAK ( YA DA BIRAKMAK) : Turkish Turkish

alık avlamak için denize ağ salmak

AĞ ÇEKMEK : Turkish Turkish

yakalanan balıkları toplamak için ağı sudan çıkarmak

AĞ YATAK : Turkish Turkish

hamak

AGA : Turkish Turkish

abacan, mert, kalender (kimse)

AGA : Turkish Turkish

"efendi, bey..." anlamlarında seslenme sözcüğü

AĞA : Turkish Turkish

kırsal kesimde büyük toprakları olan, güçlü, sözü geçen, varlıklı kimse