Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEĞİŞMEK : Turkish Turkish

karşılıklı alıp vermek, ºmübadele etmek

DEĞİŞMEK : Turkish Turkish

değiştirmek

DEĞİŞMEK : Turkish Turkish

(olumsuz biçimiyle) çok değer vermek

DEĞİŞMEZ : Turkish Turkish

değişmeyen, değiştirilmeyen, °sabit

DEĞİŞMEZLİK : Turkish Turkish

değişmeme durumu, °sabitlik

DEĞİŞTİRGE : Turkish Turkish

ir değişiklik yapılması için verilen önerge, °tadil teklifi

DEĞİŞTİRGEÇ : Turkish Turkish

ir cismin ya da bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan aygıt, °konvertisör

DEĞİŞTİRİCİ : Turkish Turkish

değiştirme özelliği olan

DEĞİŞTİRİCİ : Turkish Turkish

değiştirme işini yapan nesne ya da kimse

DEĞİŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

değiştirmek eylemi yapılmak

DEĞİŞTİRME : Turkish Turkish

değiştirmek eylemi, °tebdil, °tahrif

DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish

aşka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak

DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish

ir şey ya da kimseyi bulunduğu yerden başka bir yere almak

DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish

ir şey verip yerine başka bir şey almak

DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish

irini bırakıp başkasını edinmek ya da kullanmak

DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish

aşka bir duruma, başka bir görünüme bürünmek

DEĞİŞTİRMEK : Turkish Turkish

anlatıma yeni bir içerik vermek

DEĞME : Turkish Turkish

değmek eylemi, °temas

DEĞME : Turkish Turkish

her, herhangi bir, gelişigüzel, rasgeie

DEĞME : Turkish Turkish

seçkin, seçme

DEĞMEK, -ER : Turkish Turkish

aralık kalmayıncaya değin birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek

DEĞMEK, -ER : Turkish Turkish

elli bir yaşa ulaşmak, erişmek

DEĞMEK, -ER : Turkish Turkish

ıstenilen yere düşmek, rastgelmek, ºisabet etmek

DEĞMEK, -ER : Turkish Turkish

değerinde olmak

DEĞMEK, -ER : Turkish Turkish

karşılık olmak