Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DELİ : Turkish Turkish

coşkun, azgın

DELİ : Turkish Turkish

yenmeyen, aşılanmamış, yabani

DELİ ALACASI : Turkish Turkish

irbirini tutmayan parlak renklerden oluşan

DELİ BAL : Turkish Turkish

arıların zehirli çiçeklerden topladıkları bal

DELİ BAYRAĞI AÇMAK : Turkish Turkish

(şaka) âşık olmak

DELİ ÇIKMAK : Turkish Turkish

çıldırmak

DELİ ÇIKMAK : Turkish Turkish

çok sinirlenmek

DELİ DANA (LAR) GİBİ DÖNENMEK : Turkish Turkish

ne yapacağını bilemeyerek, şaşkınca davranmak

DELİ DELİ : Turkish Turkish

delice

DELİ DİVANE : Turkish Turkish

çılgın, aşırı deli

DELİ DİVANE OLMAK ( YA DA ETMEK) : Turkish Turkish

(bir şeyin, bir kimsenin) aşırı derecede üzerine düşmek

DELİ ETMEK : Turkish Turkish

çılgına çevirmek

DELİ ETMEK : Turkish Turkish

mutluluktan coşturmak

DELİ GİBİ : Turkish Turkish

delinin yaptığı gibi, delicesine

DELİ GÖMLEĞİ : Turkish Turkish

tehlikeli ve saldırgan delilere giydirilen kolsuz gömlek

DELİ IRMAK : Turkish Turkish

akıntısı çok hızlı olan ırmak

DELİ KIZIN ÇEYİZİ GİBİ : Turkish Turkish

aynı cinsten ya da birbirine uymayan eşya için kullanılır

DELİ OLMAK İŞTEN DEĞİL : Turkish Turkish

güç durumlarda çaresizliği anlatır

DELİ ORMAN : Turkish Turkish

çok sık ve gür orman

DELİ PÖSTEKİ SAYAR GİBİ : Turkish Turkish

çok karışık, çok ayrıntılı, sıkıcı bir işle uğraşma

DELİ RAZİYE : Turkish Turkish

delice davranışlarda bulunan kadın

DELİ SAÇMASI : Turkish Turkish

anlamsız, tutarsız, delice söz

DELİ SARAYLI (GİBİ) : Turkish Turkish

acayip biçimde giyinenler, takıp takıştıranlar için söylenir

DELİBALTA : Turkish Turkish

acımasız, gaddar, zalim kimse

DELİBAŞ : Turkish Turkish

koyunlarda ve danalarda görülen tehlikeli bir hastalık