Turkish Turkish
DELİBAŞ : Turkish Turkish
huysuzluk yapan hayvan
DELİBOZUK : Turkish Turkish
günü gününe, sözü sözüne uymayan
DELİBOZUKLUK : Turkish Turkish
delibozuk olma durumu
DELİCE : Turkish Turkish
davranışları aşırı, deli gibi olan
DELİCE : Turkish Turkish
delicesine
DELİCE : Turkish Turkish
uğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki (lolium temulentum)
DELİCESİNE : Turkish Turkish
aşırı bir biçimde
DELİCİ : Turkish Turkish
delen, delmek işini yapan
DELİCİ : Turkish Turkish
çok etkili, etkileyici
DELİDOLU : Turkish Turkish
ılerisini gerisini düşünmeden davranan, rasgele konuşan, patavatsız
DELİDUMAN : Turkish Turkish
delicesine atılgan, pek sert ve saygısız (kişi)
DELİFİŞEK : Turkish Turkish
delişmen ve atak
DELİK : Turkish Turkish
dar, küçük açıklık; dar, küçük çukur
DELİK : Turkish Turkish
delinmi?
DELİK : Turkish Turkish
cezaevi
DELİK : Turkish Turkish
küçük hayvanların yuvası
DELİK BÜYÜK, YAMA KÜÇÜK : Turkish Turkish
eldeki olanaklar gerekenden çok az
DELİK DEŞİK : Turkish Turkish
her yanı deliklerle dolu
DELİK DEŞİK ARAMAK : Turkish Turkish
her yerde aramak
DELİK DEŞİK ETMEK : Turkish Turkish
(bir canlının vücudunda) bir araçla birçok yara, kesik açmak
DELİK DEŞİK ETMEK : Turkish Turkish
ir şeyin her yanında delikler açmak
DELİK DEŞİK OLMAK : Turkish Turkish
(bir canlının vücudunda) bir araçla birçok yara, kesik oluşmak
DELİK DEŞİK OLMAK : Turkish Turkish
ir şeyin her yanı delinmek
DELİKANLI : Turkish Turkish
çocukluk çağından çıkmış genç erkek
DELİKANLI : Turkish Turkish
gençlere seslenme sözü olarak kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani