Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEM TUTMAK : Turkish Turkish

ir çalgıya başka bir çalgı ya da sesle eşlik etmek

DEMAGOG : Turkish Turkish

demagoji yapan kimse, halkavcısı

DEMAGOJİ : Turkish Turkish

ir kimsenin ya da grubun duygularını kamçılayarak, gerçekdışı sözler söyleyerek onları kazanmaya çalışma, halkavcılığı

DEMAGOJİ YAPMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin ya da grubun duygularını kamçılayarak, gerçekdışı sözler söyleyerek onları kazanmaya çalışmak

DEME : Turkish Turkish

demek eylemi

DEME : Turkish Turkish

anlam

DEME : Turkish Turkish

(halk yazınında) şiir

DEME : Turkish Turkish

daha çok alevi ozanların tarikatlarıyla ilgili konuları işleyen koşuklarına, kendilerince verilen ad

DEME : Turkish Turkish

atasözü; ağıt

DEME GİTSİN : Turkish Turkish

anlatılamaz

DEME! : Turkish Turkish

"gerçek mi", "yok canım" gibi şaşma anlatır

DEMEÇ : Turkish Turkish

yetkili bir kimsenin bir konuda yayın organlarına yaptığı açıklama, °beyanat

DEMEÇ VERMEK : Turkish Turkish

(yetkili bir kimse) bir konuda yayın organlarına açıklama yapmak, ºbeyanat vermek

DEMEDİĞİNİ BIRAKMAMAK ( YA DA KOMAMAK) : Turkish Turkish

irisi için kırıcı, ağır, ileri geri konuşmak

DEMEK : Turkish Turkish

söylemek, söz söylemek

DEMEK : Turkish Turkish

ad vermek

DEMEK : Turkish Turkish

(bir dilde) karşılığı olmak

DEMEK : Turkish Turkish

anlamına gelmek

DEMEK : Turkish Turkish

(herhangi bir) ses çıkarmak

DEMEK : Turkish Turkish

herhangi bir yargıya varmak

DEMEK : Turkish Turkish

demek sözcüğü "düşünmek, oranlamak, ummak, istemek" ya da "erişmek" gibi anlamlara da gelebilir

DEMEK : Turkish Turkish

(eylemin olumsuz biçimi karşıt anlamlı sözcüklerle kullanıldığında) koşullar ne olursa olsun bir işi yapmak

DEMEK : Turkish Turkish

o halde, şu halde

DEMEK : Turkish Turkish

ir işe kalkışmak, yeltenmek

DEMEK : Turkish Turkish

söylemek, söz söylemek