Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEMİR GİBİ : Turkish Turkish

çok sağlam

DEMİR GİBİ : Turkish Turkish

çok güçlü, çok kuvvetli

DEMİR LEBLEBİ : Turkish Turkish

aşarılması çok güç olan iş

DEMİR LEBLEBİ : Turkish Turkish

aşa çıkılması güç kimse

DEMİR LEBLEBİ : Turkish Turkish

aşarılması çok güç olan iş

DEMİR LEBLEBİ : Turkish Turkish

aşa çıkılması güç kimse

DEMİR PASI : Turkish Turkish

demirde oluşan pas

DEMİR PASI : Turkish Turkish

u pasın renginde olan

DEMİR PASI : Turkish Turkish

demirde oluşan pas

DEMİR PASI : Turkish Turkish

u pasın renginde olan

DEMİR RESMİ : Turkish Turkish

geminin bir limanda demirlemek için ödediği vergi

DEMİR RESMİ : Turkish Turkish

geminin bir limanda demirlemek için ödediği vergi

DEMİR TARAMAK : Turkish Turkish

(gemi) rüzgâr ya da akıntı yüzünden demirini sürümek

DEMİR TAVINDA DÖVÜLÜR : Turkish Turkish

ir işin yapılması için uygun olan bir zaman, bir durum vardır

DEMİR ÜZERİNDE : Turkish Turkish

demirini almış ve kalkmaya hazır (gemi)

DEMİR YERİ : Turkish Turkish

limanlarda gemilerin demir atmasına ayrılmış yer

DEMİRAĞACI, -NI : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, anayurdu avustralya olan bir evcikli ya da ikievcikli bir ağaç (casuarina)

DEMİRBAŞ : Turkish Turkish

ir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen eşya

DEMİRBAŞ : Turkish Turkish

u nitelikte olan

DEMİRBAŞ : Turkish Turkish

ir yerin emektarı olan ya da bir yere sürekli giden (kimse)

DEMİRCİ : Turkish Turkish

demir satan, demir eşya yapan ya da onaran kimse

DEMİRCİ MENGENESİ : Turkish Turkish

kızgın demiri tutmak için kullanılan kıskaç

DEMİRCİLİK : Turkish Turkish

demir eşya alıp satma ya da onarma işi

DEMİRCİLİK : Turkish Turkish

demircinin zanaatı

DEMİRHANE : Turkish Turkish

demirin işlendiği işlik