Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEMİRHİNDİ : Turkish Turkish

aklagillerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç (tamarindus indica)

DEMİRHİNDİ : Turkish Turkish

u ağacın meyvesi

DEMİRHİNDİ : Turkish Turkish

u meyveden yapılan şerbet

DEMİRHİNDİ : Turkish Turkish

pinti, hasis

DEMİRKAPAN : Turkish Turkish

mıknatıs

DEMİRKAPI : Turkish Turkish

irmaklarda gemilerin geçmesine engel olan kayalık yer

DEMİRKAZIK : Turkish Turkish

kutupyıldızı

DEMİRKIRI : Turkish Turkish

siyah, beyaz karışık, griye yakın renkte at donu

DEMİRLEMEK : Turkish Turkish

(kapı, pencere vb. için) kol demirini takmak, kapatmak

DEMİRLEMEK : Turkish Turkish

(gemi) demir atmak

DEMİRLEMEK : Turkish Turkish

demire vurmak

DEMİRLEŞMEK : Turkish Turkish

demir durumuna gelmek

DEMİRLEŞMEK : Turkish Turkish

demir gibi sağlam duruma gelmek

DEMİRLİ : Turkish Turkish

ıçinde metal ya da karışım durumunda demir bulunan

DEMİRLİ : Turkish Turkish

demir parmaklık ya da demir bir parça takılmış olan

DEMİRLİ : Turkish Turkish

demir atmış (gemi)

DEMİRLİBETON : Turkish Turkish

yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, °betonarme

DEMİRPERDE : Turkish Turkish

ıkinci dünya savaşı sonrası "soğuk savaş" döneminde, batılı ülkelerin kendilerini sosyalist blok ülkelerinden ayıran sınıra ve bu ülkelere taktıkları ad

DEMİRPERDE : Turkish Turkish

sahneyle izleyicilerin bulunduğu salonu yangın tehlikesinde birbirinden ayıran, demirden yapılmış perde

DEMİRSİZLİK : Turkish Turkish

vücutta görülen demir yetersizliği

DEMİRYOLCU : Turkish Turkish

demiryolu çalışanı, görevlisi

DEMİRYOLCULUK : Turkish Turkish

demiryolcunun görevi

DEMİRYOLCULUK : Turkish Turkish

demiryolu yapma ve işletme işi

DEMİRYOLU, -NU : Turkish Turkish

lokomotif, vagon gibi demir tekerlekli taşıtların yürüdüğü koşut iki ray döşenerek yapılan bir tür yol, tren yolu

DEMİRYOLU, -NU : Turkish Turkish

u yolların yönetimi