Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DENİZÜZÜMÜ : Turkish Turkish

ınce boğumlu, çok sık dallı, hekimlikte kullanılan sürüngen yapılı çalı

DENİZYILANI : Turkish Turkish

yılanlar takımından, çok zehirli, kürek biçiminde yassı kuyruklu, hint ve pasifik okyanuslarında yaşayan bir hayvan (hydrophis)

DENİZYILDIZI, -NI : Turkish Turkish

denizyıldızlarından, yıldız biçiminde beş kolu olan, kayalıklar üzerinde yaşayan derisidikenli (aster)

DENİZYILDIZLARI : Turkish Turkish

örnek hayvanı denizyıldızı olan derisidikenliler sınıfı

DENİZYOLU İLE : Turkish Turkish

denizden, deniz taşıtlarıyla

DENİZYOLU, -NU : Turkish Turkish

deniz taşıtlarının izlemeye zorunlu oldukları yol

DENK BÜTÇE : Turkish Turkish

gelir ve giderleri eşit olan bütçe

DENK GELMEK : Turkish Turkish

uygun düşmek, uygun gelmek

DENK GELMEK : Turkish Turkish

astgelmek, rastlamak

DENK GETİRMEK : Turkish Turkish

uygun düşürmek, rastlatmak

DENK, -Gİ : Turkish Turkish

yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri

DENK, -Gİ : Turkish Turkish

yatak, yorgan, kumaş gibi sert olmayan eşyanın sarılıp bağlanmasıyla oluşan yük, °balya

DENK, -Gİ : Turkish Turkish

ağırlık bakımından eşit olan

DENK, -Gİ : Turkish Turkish

uygun, nitelik yönünden eşit

DENK, -Gİ : Turkish Turkish

destekleri koşut, yönleri aynı, yeğinlikleri eşit bulunan güçler

DENKİYLE KARŞILAMAK : Turkish Turkish

kendisine yapılan bir işin karşılığını aynı işi yaparak vermek

DENKLEM : Turkish Turkish

ıçinde yer alan kimi niceliklere ancak uygun bir değer verildiği zaman sağlanabilen eşitlik, °muadele

DENKLEM : Turkish Turkish

ir yanında olaya giren çeşitli maddelerin formülleri, öteki yanında da tepkime sonucu oluşan yeni maddelerin formülleri bulunan eşitlik

DENKLEMEK : Turkish Turkish

denk duruma getirmek

DENKLEMLER SİSTEMİ : Turkish Turkish

iki ya da daha çok denklemden oluşan ve hepsinin birlikte ortak çözümü istenen takım

DENKLENMEK : Turkish Turkish

denk yapılmak

DENKLEŞMEK : Turkish Turkish

irbirine denk olmak, denk duruma gelmek

DENKLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish

denk duruma getiren

DENKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

denk duruma gelmesini sağlamak

DENKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

(para vb. için) gerekli miktarı sağlamak