Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DERT : Turkish Turkish

sorun, kaygı

DERT ANLATMAK : Turkish Turkish

derdini dökmek

DERT DEĞİL! : Turkish Turkish

önemsenmeye, üzülmeye değmez!

DERT EDİNMEK ( YA DA ETMEK) : Turkish Turkish

ir sorunu ya da durumu üzüntü konusu yapmak

DERT OLMAK ( YA DA KESİLMEK) : Turkish Turkish

(bir kimse ya da olay için) sıkıntı vermek

DERT ORTAĞI : Turkish Turkish

aynı derdin sıkıntısı içinde bulunanlardan her biri

DERT ORTAĞI : Turkish Turkish

ir kimsenin derdini anlattığı, derdini paylaştığı dostu

DERT SAHİBİ : Turkish Turkish

üzüntüsü, sorunu olan

DERT SAHİBİ : Turkish Turkish

hastalıklı

DERT YANMAK : Turkish Turkish

derdini sızlanarak anlatmak

DERTE GİRMEK : Turkish Turkish

içinden çıkılması güç bir sorunla uğraşmak zorunda kalmak

DERTİ GÜNÜ : Turkish Turkish

çok ilgilenilen; çok düşünülen, uğraşılan (şey)

DERTİNE YANMAK : Turkish Turkish

kendi durumuna üzülmek

DERTİNİ ÇEKMEK : Turkish Turkish

üzüntüsüne katlanmak

DERTİNİ DÖKMEK : Turkish Turkish

derdini, sıkıntılarını ayrıntılı olarak anlatmak

DERTİNİ MARKO PAŞA'YA ANLAT : Turkish Turkish

yakınmanı dinleyecek kimse yok

DERTLENMEK : Turkish Turkish

üzüntüye kapılmak, dertli duruma gelmek, kaygılanmak

DERTLEŞME : Turkish Turkish

dertleşmek eylemi, sorunların paylaşıldığı söyleşi

DERTLEŞMEK : Turkish Turkish

karşılıklı dertlerini anlatmak

DERTLİ : Turkish Turkish

derdi olan

DERTLİ DERTLİ : Turkish Turkish

dertli olarak

DERTLİLİK : Turkish Turkish

dertli olma durumu

DERTOP : Turkish Turkish

ir araya getirilerek, büzülerek

DERTOP ETMEK : Turkish Turkish

ir araya getirmek, toparlamak