Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEŞARJ : Turkish Turkish

oşalma, boşalım

DEŞARJ : Turkish Turkish

ahatlama

DEŞARJ OLMAK : Turkish Turkish

akü, pil gücünü yitirmek

DEŞARJ OLMAK : Turkish Turkish

içini dökmek, boşalmak, rahatlamak

DEŞELEMEK : Turkish Turkish

güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak

DEŞELEMEK : Turkish Turkish

araştırmak

DESEN : Turkish Turkish

tahta, çini, kumaş, kâğıt gibi yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, betimleme

DESEN : Turkish Turkish

görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin tümü

DESEN : Turkish Turkish

desen yapma sanatı

DESENLİ : Turkish Turkish

deseni olan

DESİBEL : Turkish Turkish

ses şiddeti birimi

DEŞİFRE : Turkish Turkish

çözülmüş, açıklanmış

DEŞİFRE ETMEK 1. : Turkish Turkish

ir şifreyi ya da güç bir yazıyı çözmek, okuyup anlamak

DEŞİFRE OLMAK : Turkish Turkish

(gizli durum) açığa çıkmak

DESİGRAM : Turkish Turkish

ir gramın onda biri, (dg)

DEŞİK : Turkish Turkish

deşilmiş olan

DEŞİK : Turkish Turkish

deşilmiş yer

DESİKATÖR : Turkish Turkish

kurutma kabı

DESİLİTRE : Turkish Turkish

ir litrenin onda biri, (dl)

DEŞİLMEK : Turkish Turkish

deşmek eylemi yapılmak

DESİMAL : Turkish Turkish

temel olarak on sayısını ya da kuvvetlerini alan, ondalık

DESİMETRE : Turkish Turkish

ir metrenin onda biri, (dm)

DESİNATÖR : Turkish Turkish

uğraşı desen yapmak olan kimse

DESİNATÖR : Turkish Turkish

endüstri, mimarlık vb. de desen yapan kimse

DESİSE : Turkish Turkish

aldatma, oyun, düzen, °hile, °entrika