Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DESTELENMEK : Turkish Turkish

destelemek eylemi yapılmak

DESTELEYİCİ : Turkish Turkish

içilmiş ekini deste yapan işçi, desteci

DESTELEYİCİLİK : Turkish Turkish

desteleyici olma durumu

DESTROYER : Turkish Turkish

orta tonajda, hızlı savaş gemisi, °muhrip

DESTUR : Turkish Turkish

ızin, °müsaade

DESTUR : Turkish Turkish

(.'.) "yolverin", "savulun", "izin verin" anlamında kullanılır

DESTUR : Turkish Turkish

pis su dökerken cin çarpmasını önlemek için kullanılan boşinanç sözü

DESTURSUZ : Turkish Turkish

ızinsiz, müsaadesiz

DESTURSUZ BAĞA GİRENİ SOPA İLE KOVARLAR : Turkish Turkish

ir yere izinsiz girmek ya da bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır

DESTURUN : Turkish Turkish

ığrenç ya da ayıp bir söz söylemek zorunda kalınınca "afedersiniz" anlamında kullanılır

DETANT : Turkish Turkish

yumuşama

DETAY : Turkish Turkish

ayrıntı

DETEKTİF : Turkish Turkish

dedektif

DETEKTÖR : Turkish Turkish

gizli ya da hemen görülemeyen bir maddeyi, mayınları, gazları belirlemeye yarayan aygıt, bulucu

DETERJAN : Turkish Turkish

petrol türevlerinden elde edilen, temizleme, arıtma özelliği bulunan, toz, sıvı ya da krem halindeki kimyasal madde, arıtıcı

DETERMİNANT : Turkish Turkish

irkaç bilinmeyenli birinci dereceden eşitlik sistemlerini çözmede kullanılan yardımcı cebirsel anlatım

DETERMİNASYON : Turkish Turkish

elirlenim, gerektirim

DETERMİNİST : Turkish Turkish

elirlenimci, gerekirci

DETERMİNİZİM : Turkish Turkish

elirlenimcilik, gerekircilik

DEV : Turkish Turkish

korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı

DEV : Turkish Turkish

olağanüstü irilikte olan

DEV : Turkish Turkish

çok büyük, çok önemli

DEV ADIMLARIYLA İLERLEMEK : Turkish Turkish

çok çabuk ilerlemek, üst üste başarılar göstermek

DEV ANASI : Turkish Turkish

masallarda geçen dişi dev

DEV ANASI : Turkish Turkish

iriyarı kadın