Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEVİMBİLİMCİ : Turkish Turkish

devimbilim uzmanı

DEVİMLİ : Turkish Turkish

devinimli, hareketli, devingen, °müteharrik

DEVİMÖLÇER : Turkish Turkish

kasların kasılmasından edinilen duyumların ölçülmesine yarayan araç

DEVİMSEL : Turkish Turkish

devinim durumunda olan, °harekî

DEVİMSEL : Turkish Turkish

devinimi yalnızca fizik yasalarına bağlı olmayan, aynı zamanda etkin bir gücü, bir ereği de içeren, °dinamik

DEVİMSELCİLİK : Turkish Turkish

eliren ve gelişen şeylerin kendiliklerinden etkin olduklarını, gelişmelerini sağlayan gücün dışarıdan gelmeyip kendileriyle özdeş bulunduğunu ileri süren öğreti, gürecilik, °dinamizm, "mekanikçilik" karşıtı

DEVİMSELLİK : Turkish Turkish

devimsel olma durumu

DEVİMSİZ : Turkish Turkish

devimi olmayan

DEVİNDİRİCİ : Turkish Turkish

devindirme özelliği olan

DEVİNDİRMEK : Turkish Turkish

devinmesine yol açmak

DEVİNDUYUM : Turkish Turkish

devinmekten ve özellikle kasların kasılmasından canlının edindiği duyum, °kinestezi

DEVİNGEN : Turkish Turkish

devinim durumunda olan, devinimli, devimli, hareketli, °müteharrik

DEVİNGENLEŞMEK : Turkish Turkish

devingen nitelik kazanmak

DEVİNGENLİK : Turkish Turkish

devingen olma durumu ya da devinim yetisi, hareketlilik

DEVİNİM : Turkish Turkish

devinmek eylemi, °hareket

DEVİNİM : Turkish Turkish

durağan bir noktaya göre devinmekte olan bir nesnenin durumu, devim, °hareket

DEVİNİM : Turkish Turkish

ir ruh durumundan başka bir ruh durumuna geçiş; bir düşünce sürecinin başlaması, °hareket

DEVİNİMLİ : Turkish Turkish

devinme yetisi olan, devingen, devimli, hareketli, °müteharrik

DEVİNME : Turkish Turkish

devinmek eylemi, °hareket

DEVİNME OLAYI : Turkish Turkish

yer'in dönme ekseninin, tutulum düzleminin normali çevresinde bir koni çizecek biçimde çok yavaş olarak dönmesi

DEVİNMEK : Turkish Turkish

vücudu oynatmak ya da kıpırdatmak, kımıldanmak, hareket etmek

DEVİNMEK : Turkish Turkish

ir cismin, durağan bir noktaya göre, yeri ya da durumu değişmek, ºhareket etmek

DEVİR AÇMAK : Turkish Turkish

tarihte özellik taşıyan yeni bir çağ başlatmak

DEVİR ALMAK : Turkish Turkish

devralmak

DEVİR ETMEK : Turkish Turkish

devretmek