Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

çağ, dönem

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

dönme, dönüş, dönü

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

dolaşma, °tur

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

aktarılma

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

ir malın iyeliğini ya da bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

ir görevin, bir kimseden bir başkasına geçmesi

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

sürekli ve düzenli değişme, çevrim

DEVİR, -VRİ : Turkish Turkish

ir devinim, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka devinimlerden oluştuğunda devinimlerin her biri ya da bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, °periyot

DEVİRLİ : Turkish Turkish

eşit zaman aralıklarıyla ardışık olarak yinelenen (devinim)

DEVİRMEK : Turkish Turkish

ayakta ya da dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek, dengesini bozmak

DEVİRMEK : Turkish Turkish

ir yönetim organının ya da başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak

DEVİRMEK : Turkish Turkish

tümünü içmek

DEVİRMEK : Turkish Turkish

ir yana eğmek

DEVİRMEK : Turkish Turkish

ir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek

DEVİTKEN : Turkish Turkish

herhangi bir devinimi sağlayan, °muharrik

DEVİTMEK : Turkish Turkish

devinim durumuna getirmek

DEVLEŞME : Turkish Turkish

çok büyüme, irileşme

DEVLEŞME : Turkish Turkish

aşırı gelişme

DEVLEŞMEK : Turkish Turkish

çok büyümek, irileşmek

DEVLEŞMEK : Turkish Turkish

aşırı bir gelişme göstermek

DEVLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

çok geliştirmek, çok büyütmek

DEVLET ADAMI : Turkish Turkish

devlet yönetiminde önemli kişi

DEVLET BABA : Turkish Turkish

devlet

DEVLET BANKASI : Turkish Turkish

kimi ülkelerde devlet anamalıyla kurulan ve para bastırıp piyasaya sürme hakkı bulunan banka

DEVLET BAŞKANI : Turkish Turkish

devletin başında bulunan kimse