Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DİKEN : Turkish Turkish

dikeni çok olan bitki

DİKEN DİKEN : Turkish Turkish

dikeni bol

DİKEN DİKEN : Turkish Turkish

(saç, kıl için) dik duruma gelmiş, dikleşmiş

DİKEN DUTU : Turkish Turkish

dikendutu

DİKEN ÜSTÜNDE OTURMAK ( YA DA OLMAK) : Turkish Turkish

ir yerde tedirginlik duymak

DİKENCE : Turkish Turkish

dikenlibalıkgillerden, tatlı su balıklarının küçük bir türü (gasterosteus pungitius)

DİKENDUTU, -NU : Turkish Turkish

öğürtlen

DİKENLİ : Turkish Turkish

dikeni olan

DİKENLİ : Turkish Turkish

dikeni olan bitkilerin bulunduğu (yer)

DİKENLİ TEL : Turkish Turkish

üzerinde yer yer diken gibi sivri çıkıntıları olan ve bir yeri korumak, geçişi güçleştirmek için kullanılan tel

DİKENLİBALIK : Turkish Turkish

dikenlibalıkgillerden, tatlı sularda yaşayan, göğüs ya da karın yüzgeçleri dikenlerden oluşmuş küçük bir balık (g. aculeatus)

DİKENLİBALIKGİLLER : Turkish Turkish

alıklar sınıfının, kemikli balıklar takımına giren bir familya

DİKENLİK : Turkish Turkish

dikenli bitkileri çok olan yer

DİKENLİSALYANGOZ : Turkish Turkish

karındanbacaklılar sınıfından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, kabuğu üzerinde birçok dikeni olan bir yumuşakça (murex)

DİKENLİYÜZGEÇLİLER : Turkish Turkish

alıklar sınıfının, kemikli balıklar takımının bir alttakımı

DİKENSİ : Turkish Turkish

dikene benzer

DİKENSİ ÇIKINTI : Turkish Turkish

omurların, sırt boyunca alt alta duran kemik çıkıntıları

DİKENSİZ : Turkish Turkish

dikeni olmayan

DİKENSİZ GÜL OLMAZ : Turkish Turkish

iyi ya da güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur

DİKENÜSTÜ : Turkish Turkish

kürekkemiğinin diken çıkıntısının üst bölümü

DİKEY : Turkish Turkish

dik olarak

DİKEY : Turkish Turkish

aşka bir doğruyla kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), °amudi: a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90° lik açı oluşur

DİKEYLEŞMEK : Turkish Turkish

dikey duruma gelmek

DİKGEN : Turkish Turkish

irbiriyle ya da kesim noktasındaki teğetleriyle dik açı yapacak biçimde kesişen

DİKİCİ : Turkish Turkish

tarımla uğraşan kimse, çiftçi