Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DİKME : Turkish Turkish

ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden her biri

DİKMEK : Turkish Turkish

) birinin geçimini sağlayan işi, elinden almaya çalışmak

DİKMEK, -ER : Turkish Turkish

ir cismi dik olarak durdurmak

DİKMEK, -ER : Turkish Turkish

yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek

DİKMEK, -ER : Turkish Turkish

içilmiş ya da yırtılmış kumaş, deri, yara vb. yi iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak

DİKMEK, -ER : Turkish Turkish

dikerek üretmek

DİKMELİK : Turkish Turkish

fidan dikilen yer, fidanlık

DİKMEN : Turkish Turkish

koni biçiminde tepe

DİKSE : Turkish Turkish

ağaçsız yerlerde, kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç

DİKSİYON : Turkish Turkish

seslerin, sözcüklerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarının hakkını vererek söyleme biçimi

DİKSİYON : Turkish Turkish

konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması

DİKSİYON : Turkish Turkish

duru, açık, vurgulama ve çıkaklara tam uyarak konuşma

DİKTA : Turkish Turkish

hiçbir koşul olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk

DİKTACI : Turkish Turkish

yönetimde dikta yanlısı olan (kimse)

DİKTACILIK : Turkish Turkish

dikta yanlısı olma durumu

DİKTAFON : Turkish Turkish

ir tür ses alma aygıtı

DİKTATÖR : Turkish Turkish

ütün siyasal yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse

DİKTATÖR : Turkish Turkish

zorba

DİKTATÖRLÜK : Turkish Turkish

diktatör olma durumu

DİKTATÖRLÜK : Turkish Turkish

egemen ve mutlak siyasal bir gücün, bir ya da birçok kişinin oluşturduğu bir yürütme organınca, denetimsiz olarak yürütüldüğü siyasal düzen

DİKTATÖRLÜK : Turkish Turkish

ir diktatör tarafından yönetilen ülke

DİKTE : Turkish Turkish

aşkası tarafından yazılmak için söyleme, yazdırma

DİKTE : Turkish Turkish

u biçimde yazdırılan şey

DİKTE ETMEK : Turkish Turkish

yazdırmak için söylemek

DİKTE ETMEK : Turkish Turkish

irine isteklerini zorla kabul ettirmek