Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DİNLENDİRİLMİŞ : Turkish Turkish

ir süre bekletilmi?

DİNLENDİRMEK : Turkish Turkish

dinlenmesini sağlamak

DİNLENDİRMEK : Turkish Turkish

durulmaya bırakmak

DİNLENDİRMEK : Turkish Turkish

(tarla için) nadasa bırakmak

DİNLENDİRMEK : Turkish Turkish

yanan lambayı, ateşi söndürmek

DİNLENME : Turkish Turkish

dinlenmek eylemi, °istirahat

DİNLENME KAMPI : Turkish Turkish

kuruluşların tatil geçirmek için düzenledikleri kamp

DİNLENMEK : Turkish Turkish

güç kazanmak için çalışmaya ara vermek, yorgunluğunu gidermek, ºistirahat etmek

DİNLENMEK : Turkish Turkish

önemsenmek, öğüdü yerine getirilmek

DİNLENMEK : Turkish Turkish

kimi yiyecek ve içeceklerin tadını artırmak, kolay pişmesini sağlamak gibi nedenlerle bir süre bekletmek

DİNLENMEK : Turkish Turkish

dinlemek eylemine konu olmak, izlenmek

DİNLETİ : Turkish Turkish

sanatçıların müzik yapıtlarını bir topluluğa çalması ya da söylemesi, °konser

DİNLETMEK : Turkish Turkish

dinlemesini sağlamak, söz geçirmek

DİNLEYİCİ : Turkish Turkish

söylenen ya da çalınan bir şeyi dinleyen kimse

DİNLEYİCİ : Turkish Turkish

kayıtlı olmadığı halde derslere dışarıdan devam eden kimse

DİNLEYİŞ : Turkish Turkish

dinlemek eylemi ya da biçimi

DİNMEK, -ER : Turkish Turkish

sona ermek, bitmek, durmak

DİNMEK, -ER : Turkish Turkish

(ses için) susmak

DİNMEK, -ER : Turkish Turkish

(kar, yağmur, rüzgâr için) kesilmek, yağması ya da esmesi durmak

DİNÖNCESİ, -Nİ : Turkish Turkish

toplumlarda din inanışlarının başladığı dönemlerden önceki ilkel dönem

DİNOZOR : Turkish Turkish

dinozorlar takımından, boyu 20 m. kadar olabilen, ilk çağlarda yaşamış, günümüze fosilleri kalmış bir sürüngen

DİNOZOR : Turkish Turkish

çok eskimiş, çok eski

DİNOZORLAR : Turkish Turkish

omurgalı hayvanlardan sürüngenler sınıfına giren, soyu tükenmiş bir takım

DİNSEL : Turkish Turkish

din üzerine olan, dinle ilgili, °dini

DİNSİZ : Turkish Turkish

dinsel inancı olmayan