Turkish Turkish
DIRDIR : Turkish Turkish
ezginlik verecek biçimde söylenen söz
DIRDIRCI : Turkish Turkish
dır dır etme alışkanlığı olan (kimse)
DIRDIRCILIK : Turkish Turkish
dırdır etme alışkanlığı
DIRDIRLANMAK : Turkish Turkish
dır dır etmek
DİRECEN : Turkish Turkish
duvarların yıkılmaması, ağaç dalların kırılmaması için konulan ağaç destek
DİREK : Turkish Turkish
ağaçtan, betondan ya da demirden yapılan uzun ve kalın destek
DİREK : Turkish Turkish
(kimi özel adlarda) sütun
DİREK : Turkish Turkish
en önemli kimse
DİREK : Turkish Turkish
direkt
DİREK GİBİ : Turkish Turkish
sağlam yapılı, iri yapılı
DİREK DİREK BAĞIRMAK : Turkish Turkish
tedirgin edecek biçimde bağırmak
DİREKLİK : Turkish Turkish
direk yapılmaya uygun (ağaç)
DİREKSİYON : Turkish Turkish
motorlu araçlarda, araca istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenek, yönelteç
DİREKSİYON SALLAMAK : Turkish Turkish
motorlu taşıt kullanmak
DİREKT : Turkish Turkish
doğru olarak, doğruca
DİREKT : Turkish Turkish
doğrudan doğruya, dolaysız, aracısız
DİREKTİF : Turkish Turkish
yönerge, °talimat
DİREKTİF VERMEK : Turkish Turkish
ºtalimat vermek
DİREKTÖR : Turkish Turkish
yönetmen, °müdür
DİREKTÖRLÜK : Turkish Turkish
yönetmenlik, müdürlük
DİREMEK : Turkish Turkish
ir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak
DİREMEK : Turkish Turkish
direnmek, karşı koymak, ºinat etmek
DİREN : Turkish Turkish
dirgen
DİRENÇ : Turkish Turkish
dayanma, karşı koyma gücü, °mukavemet
DİRENÇ : Turkish Turkish
ir nesnenin elektrik akımına karşı durma özelliği, °mukavemet, °rezistans
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani