Turkish Turkish
DİRLİKSİZ : Turkish Turkish
geçimsiz, huysuz (kimse)
DİRLİKSİZLİK : Turkish Turkish
dirliksiz olma durumu
DİRSEK : Turkish Turkish
kol ile önkol arasındaki eklemin arka yanı
DİRSEK : Turkish Turkish
giysi kolunda dirseğe rastlayan bölüm
DİRSEK : Turkish Turkish
oruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası
DİRSEK : Turkish Turkish
(yol için) köşe, açı
DİRSEK : Turkish Turkish
ir direği ya da başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, ya da demir makas
DİRSEK : Turkish Turkish
kürek çekerken kürekleri küpeşteden uzak tutmaya yarayan yatay uzantı
DİRSEK ÇEVİRMEK : Turkish Turkish
daha önce işbirliği yaptığı kişiyi uzaklaştıracak davranışlarda bulunmak
DİRSEK ÇÜRÜTMEK : Turkish Turkish
ilgisini artırmak için çok çalışmak
DİRSEK KEMİĞİ : Turkish Turkish
önkolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten, iç yanda olanı
DİRSEK TEMASI : Turkish Turkish
ir ilişkiyi başlatmak için girişimde bulunmak
DİRSEKLEMEK : Turkish Turkish
dirsekle vurmak, dirsekle itmek
DİRSEKLENMEK : Turkish Turkish
dirsek biçiminde kıvrılmak, dirsek oluşturmak
DİRSEKLENMEK : Turkish Turkish
dirsekle itilmek
DİRSEKLİK : Turkish Turkish
dirsek olarak kullanılmaya uygun olan (ağaç, boru vb.)
DİRSEKLİK : Turkish Turkish
ceket kolunun dirsek bölümünü korumak ya da yamamak için kullanılan kumaş
DİRSEKLİK : Turkish Turkish
koltuk, kanepe vb. de dirsekleri dayamaya elverişli bölüm
DİŞ : Turkish Turkish
çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyazımsı organlardan her biri
DİŞ : Turkish Turkish
çark, testere, tarak gibi çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri
DİŞ : Turkish Turkish
(sarmısak, karanfil gibi dişe benzetilen şeyler için) tane
DİŞ : Turkish Turkish
omurgalı hayvanların çenelerinde ya da ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ve ağızlarında bulunan kemiksi sert parçalar
DİŞ : Turkish Turkish
kimi dantel ve işlemelerin kenarlarındaki yuvarlak ya da sivri bölüm
DİŞ : Turkish Turkish
çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyazımsı organlardan her biri
DİŞ : Turkish Turkish
çark, testere, tarak gibi çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani