Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SPAVIN : English Turkish Medicals

At ayağında oynak yerin şişmesi

SPAY : English Turkish Medicals

Dişi hayvanın yumurtalıklarını çıkarmak

SPECIAALIZE : English Turkish Medicals

Özel bir maksat için geliştirmek

SPECIALISM : English Turkish Medicals

Belli bir konu üzerinde yoğunlaşma, belli bir tıp dalı üzerinde uzmanlaşma

SPECIALIST : English Turkish Medicals

Mütehassıs, uzman

SPECIALTY, SPECIALITY : English Turkish Medicals

İhtisas

SPECIFIC : English Turkish Medicals

Spesifik:
Bir hastalığa mahsus olan;
Türe ait

SPECIFIC DIFFERENCE : English Turkish Medicals

Tür farkı

SPECIMEN : English Turkish Medicals

örnek, numune, model, misal

SPECTACLES : English Turkish Medicals

Gözlük

SPECTROCOLORIMETER : English Turkish Medicals

Renk körlüğünü muayeneye yarayan alet

SPECTROMETER : English Turkish Medicals

Prizmadan geçişini takibenkırılan ışınların dalga boyunu ölçen araç, spektrometre

SPECTROMETRY : English Turkish Medicals

Bir spektrumda çizgilerin yerlerini belirtme

SPECTROPHOBIA : English Turkish Medicals

Marazi ayna korkusu veya kendini aynada görmekten korkma

SPECTROPHOTOMETER : English Turkish Medicals

Sektrofotometre:
Işık hissini spektrum vasıtasiyle ölçen alet;
Boyalı bir eriyiğin içindeki madde miktarını o eriyiğin geçirdiği ışık miktarından hesap eden alet

SPECTROPHOTOMETRY : English Turkish Medicals

Spektrofotometrei kullanma (bilgisi)

SPECTROSCOPE : English Turkish Medicals

Güneş v.s.'nin ışığını inhilal ettiren ve yedi renge ayırıp gösteren alet, spektroskop

SPECTROSCOPY : English Turkish Medicals

Işın tahlili bahsi, spektroskopi

SPECTROTHERAPY : English Turkish Medicals

Spekrum'u oluşturan ışınların tedavide kullanılamsı, spektrum tedaisi

SPECTRUM : English Turkish Medicals

Işığın prizmadan geçreken yedi renge ayrılmasından meydana gelen renkli şerit

SPECULAR : English Turkish Medicals

Speküloma ait

SPECULUM : English Turkish Medicals

Vücut boşluklarının veya kanallarının iyi görülebilmesi için onları genişletmeye yarayan alet, spekülom

SPEECH : English Turkish Medicals

Konuşma yeteneği, nutuk

SPELNOCELE : English Turkish Medicals

Dalak tümörü;
Dalak fıtığı