English To Turkish
SPLENOPANCREATIC : English Turkish Medicals
Dalak ve pankreasa ait
SPLENOPATHY : English Turkish Medicals
Dalak hastalığı, splenopati
SPLENOPEXY : English Turkish Medicals
Düşük veya yer değiştirmiş dalağın dikişle tesbiti, splenopeksi
SPLENOPHRENIC : English Turkish Medicals
Dalak ve diafragma ile ilgili
SPLENOPNEUMONIA : English Turkish Medicals
Akciğerde splenizasyon yapan pnömoni, splenopnömoni
SPLENOPORTAL : English Turkish Medicals
Dalağa ve porta'ya olan her iki oluşumu birlikte ilgilendiren
SPLENOPORTOGRAM : English Turkish Medicals
Dalağın ve
vprota'nın, kontrast madde zerkedildikten sonra yapılan radyolojik tetkiki
SPLENOPTOSIS : English Turkish Medicals
Dalak düşüklüğü
SPLENORENAL : English Turkish Medicals
Dalak ve böbreğe ait;
Dalak ve böbrek venlerine ait
SPLENORRHAGIA : English Turkish Medicals
Dalak kanaması, splenoraji
SPLENORRHAPHY : English Turkish Medicals
Dalak üzerinde meydana gelen yırtığa dikiş koyma;
Dalağı dikişle karın duvarına tesbit etme
SPLENOSIS : English Turkish Medicals
Vücudun birçok yerlerinde dalak dokusunun yayılmış olması (ototransplantasyon)
SPLENOTOMY : English Turkish Medicals
Dalak ameliyatı;
Dalak anatomisi, splenotomi
SPLENOTOXIN : English Turkish Medicals
Dalak hücrelerini etkileyen toksik bri madde
SPLENULUS : English Turkish Medicals
Dalaktan ayrı olarak onun yanında bulunan yine dalak dokusundan ibaret küçük oluşum, aksesuvar dalak
SPLINT : English Turkish Medicals
Kırık kemik v.s. sarmağa mahsus ince tahta veya ona benzer sert veya elastik şey, süyek, atel;
Atın ayağında çıkan bir çeşit nasır (topallığa sebep olur);
İnce tahtalarla sarmak (kırık kemiği)
SPLINTER : English Turkish Medicals
Deri içine saplanan sivri uçlu küçük tahta, metal, cam v.s. parçası, kıymık;
Kırık sonucu kemikten ayrılan sivri uçlu küçük parça, sivri kırık parçası
SPLIT : English Turkish Medicals
Fisur, yarık, yırtık, çatlak;
Eczalarını ayırmak parçalamak
SPLITTING : English Turkish Medicals
Yarılma, parçalara ayrılma;
Bir bileşiğin kendisini oluşturan daha basit maddelere ayrılması
SPODO- : English Turkish Medicals
Dışkı, feçes, gaita
SPODOGENOUS : English Turkish Medicals
Vücutta feçes birikmesinden ileri gelen
SPODOPHAGOUS : English Turkish Medicals
Vücudun çıkardığı maddelerle geçinen
SPODOPHOROUS : English Turkish Medicals
Yıkıntı ürünlerini vücuttan dışarı atan
SPODYLOTHERAPY : English Turkish Medicals
Omurga hastalıklarının tedavisi
SPODYLOUS : English Turkish Medicals
Omurla ilgili, omura ait
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani