Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
APPREHENSION : English Turkish Redhouse

ap.pre.hen.sionisim
korku, endişe; kuruntu, evham.
yakalama; tutuklama.
anlayış, kavrayış

APPREHENSIVE : English Turkish Redhouse

ap.pre.hen.sivesıfat endişeli, evhamlı

APPRENTICE : English Turkish Redhouse

ap.pren.ticeıpren'tîs isim çırak; staqyer

APPRENTICESHIP : English Turkish Redhouse

ap.pren.tice.shipisim çıraklık; staq

APPRISE : English Turkish Redhouse

ap.priseıprayz' fiil haberdar etmek

APPROACH : English Turkish Redhouse

ap.proachıproç' fiil yaklaşmak, yanaşmak. isim
yaklaşma, yanaşma.
yaklaşım tarzı: We need to change our approach to this problem. Bu soruna yaklaşım tarzımızı değiştirmemiz gerek.
yol, giriş

APPROBATION : English Turkish Redhouse

ap.pro.ba.tionäprıbey'şın isim beğenme, uygun bulma, tasvip

APPROPRIATE : English Turkish Redhouse

ap.pro.pri.ateıpro'priyît sıfat uygun, yerinde

APPROPRIATELY : English Turkish Redhouse

ap.pro.pri.ate.lyzarf uygun bir şekilde

APPROPRIATION : English Turkish Redhouse

ap.pro.pri.a.tionisim
ödenek, tahsisat.
ayırma, tahsis etme.
kendine mal etme

APPROVAL : English Turkish Redhouse

ap.prov.alisim onaylama, tasvip

APPROVE : English Turkish Redhouse

ap.proveıpruv' fiil uygun bulmak, onaylamak, tasvip etmek

APPROXIMATE : English Turkish Redhouse

ap.prox.i.mateıprak'sımît sıfat yaklaşık, takribi

APPROXIMATELY : English Turkish Redhouse

ap.prox.i.mate.lyzarf aşağı yukarı, yaklaşık olarak

APPROXIMATION : English Turkish Redhouse

ap.prox.i.ma.tionisim
tahmin.
e yakın olma.
e yakın bir şey

APRICOT : English Turkish Redhouse

a.pri.cotäp'rîkat isim kayısı

APRIL : English Turkish Redhouse

A.priley'prıl isim nisan

APRIL FOOL : English Turkish Redhouse

nisanbalığı, bir nisan şakası

APRON : English Turkish Redhouse

a.proney'prın isim önlük (giysi)

APROPOS : English Turkish Redhouse

ap.ro.posäprıpo' sıfat uygun, yerinde. edat ile ilgili,
e ait, hakkında

APT : English Turkish Redhouse

aptäpt sıfat
Muhtemel bir durumu belirtmek için kullanılır: He's apt to be late. Sık sık geç kalır. That pile of books is apt to fall. O kitap yığını devrilir.
akıllı ve çabuk kavrayan, zeki: an apt student akıllı ve çabuk kavrayan bir öğrenci

APTITUDE : English Turkish Redhouse

ap.ti.tudeäp'tıtud isim yetenek, kabiliyet

APTITUDE TEST : English Turkish Redhouse

istidat testi

APTNESS : English Turkish Redhouse

apt.nessisim
uygunluk.
to
e eğilimli olma

AQUAMARINE : English Turkish Redhouse

aj.ua.ma.rineäk'wımırin' isim mavimsi yeşil