Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BE ALL EYES : English Turkish Redhouse

gözünü dört açmak

BE ALL FOR : English Turkish Redhouse

-i candan desteklemek,
e taraftar olmak

BE ALL RIGHT : English Turkish Redhouse

iyi olmak, zarara uğramamış olmak: Are you all right? İyi misin?
iyi olmak, fena olmamak: His grades are all right. Notları fena değil.
uygun olmak, olmak: Is it all right if she comes too? O da gelse olur mu?

BE ALL THE SAME TO : English Turkish Redhouse

için farketmemek: If it's all the same to you, I'd prefer fish. Snein için fatketmezse balık yemeyi tercih ederim

BE ALL THUMBS : English Turkish Redhouse

konuşma dili
elleriyle iş yapmaya gelince beceriksiz olmak.
at (belirli bir konuda) beceriksiz olmak

BE ALL WET : English Turkish Redhouse

konuşma dili
tamamen yanlış olmak.
yanılmak, yanılgıya düşmek

BE ALONG : English Turkish Redhouse

gelmek

BE AMISS : English Turkish Redhouse

gerektiği gibi olmamak

BE AN OLD HAND AT : English Turkish Redhouse

(bir konuda) bayağı tecrübeli olmak

BE ANATHEMA TO : English Turkish Redhouse

tarafından nefret edilen biri olmak: She was anathema to the left-wingers. Solcular ondan nefret ettiler

BE ANGRY ABOUT : English Turkish Redhouse

-e sinir olmak

BE ANGRY AT : English Turkish Redhouse

-e kızgın olmak,
e kızmak

BE ANGRY WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irine gücenmiş olmak

BE ANNOYED WITH : English Turkish Redhouse

(birine) kızgın olmak

BE ANSWERABLE FOR SOMETHING : English Turkish Redhouse

ir şeyden sorumlu olmak

BE ANSWERABLE TO SOMEONE : English Turkish Redhouse

irine karşı sorumlu olmak

BE ANXIOUS ABOUT : English Turkish Redhouse

-i merak etmek

BE ANXIOUS FOR SOMEONE TO : English Turkish Redhouse

(birinin bir şeyi yapmasını) çok istemek

BE ANXIOUS TO : English Turkish Redhouse

konuşma dili-i çok istemek

BE AS GOOD AS ONE'S BOND : English Turkish Redhouse

son derece güvenilir olmak

BE AS GOOD AS ONE'S PROMISE : English Turkish Redhouse

sözünü tutmak, sözünde durmak, sözünü yerine getirmek

BE AS GOOD AS ONE'S WORD : English Turkish Redhouse

sözünü tutmak, sözünde durmak, sözünü yerine getirmek

BE AS THICK AS THIEVES : English Turkish Redhouse

konuşma dilisıkı fıkı olmak, can ciğer kuzu sarması olmak

BE ASHAMED : English Turkish Redhouse

utanmak

BE ASLEEP : English Turkish Redhouse

uyumak