Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE AT SOMEONE'S DISPOSAL : English Turkish Redhouse

irinin emrinde olmak: While I'm away my house is at your disposal. Ben yokken evim emrinizde

BE AT SOMEONE'S DISPOSITION : English Turkish Redhouse

irinin emrine amade olmak

BE AT THE END OF ONE'S ROPE : English Turkish Redhouse

akınız be at the end of one's tether

BE AT THE END OF ONE'S TETHER : English Turkish Redhouse

ne yapacağını bilememek

BE AT VARIANCE WITH : English Turkish Redhouse

ile uyuşmamak, ile araları bozuk olmak.
e ters düşmek, ile çelişmek

BE AT WAR : English Turkish Redhouse

savaş halinde olmak

BE AT WORK : English Turkish Redhouse

işte olmak, iş başında olmak

BE AVERSE TO : English Turkish Redhouse

den hoşlanmamak: He is averse to hard work. Çok çalışmaktan hoşlanmıyor.
e karşı olmak: They were averse to our plan. Planımıza karşıydılar

BE AVID FOR : English Turkish Redhouse

(bir şeyi elde etmek için) çok hırslı veya arzulu olmak

BE AWARE OF : English Turkish Redhouse

farkında olmak; haberdar olmak

BE AWASH : English Turkish Redhouse

suyla kaplı olmak, sular altında olmak.
(bir şey) su içinde yüzmek.
with ile dolu olmak; bol miktarda bulunmak

BE AWAY : English Turkish Redhouse

ulunmamak, başka yere gitmiş olmak

BE BAD AT FIGURES : English Turkish Redhouse

hesabı iyi/kötü olmak

BE BAD FOR : English Turkish Redhouse

-e zararlı olmak

BE BAD NEWS : English Turkish Redhouse

konuşma dilihiç iyi biri/bir şey olmamak

BE BADLY OFF : English Turkish Redhouse

konuşma dilifakir/yoksul olmak

BE BAFFLED : English Turkish Redhouse

şaşırmak

BE BANDIED ABOUT : English Turkish Redhouse

ağızdan ağıza dolaşmak, söylenmek

BE BANG ON : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesi, konuşma dilitam isabet etmek, taşı gediğine koymak

BE BASED ON : English Turkish Redhouse

-e dayanmak

BE BEHIND THE EIGHT BALL : English Turkish Redhouse

argozor/müşkül bir durumda olmak

BE BEHIND THE TIMES : English Turkish Redhouse

çağın gerisinde kalmak

BE BELOW THE BELT : English Turkish Redhouse

konuşma dili (bir saldırı) doğru/usule göre olmamak; (bir saldırı) mertliğe/delikanlılığa yakışmamak.
boks belden aşağı vurmak

BE BENEATH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irisine yakışmamak, birisinin tenezzül etmeyeceği bir şey olmak: That's beneath you. O sana yakışmaz

BE BENT ON DOING SOMETHING : English Turkish Redhouse

ir şey yapmayı aklına koymak