Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BE IN A STATE OF FLUX : English Turkish Redhouse

değişmek, değişim içinde olmak

BE IN A STEW : English Turkish Redhouse

konuşma dilitelaş/endişe içinde olmak

BE IN A SULK : English Turkish Redhouse

somurtup durmak

BE IN A SWEAT : English Turkish Redhouse

endişe içinde olmak

BE IN A SWELTER : English Turkish Redhouse

telaş içinde olmak

BE IN A SWIVET : English Turkish Redhouse

telaş içinde olmak

BE IN A TEMPER : English Turkish Redhouse

öfkesi burnunda olmak

BE IN A TIGHT SPOT : English Turkish Redhouse

zor bir durumda olmak

BE IN A WORLD OF ONE'S OWN : English Turkish Redhouse

kendi dünyasında yaşamak

BE IN ABEYANCE : English Turkish Redhouse

uygulanmamak

BE IN AGREEMENT : English Turkish Redhouse

hemfikir olmak; mutabık olmak

BE IN ALIGNMENT : English Turkish Redhouse

aynı hizada olmak

BE IN APPLE-PIE ORDER : English Turkish Redhouse

(bir yer) çok düzenli olmak, (her şey) yerli yerinde olmak

BE IN ARREARS : English Turkish Redhouse

(birinin) vaktinde ödenmemiş borçları olmak

BE IN BAD ODOR WITH : English Turkish Redhouse

-in gözünden düşmek

BE IN CHARACTER : English Turkish Redhouse

(bir davranış) (birinin) karakterine uymak

BE IN DEEP WATER : English Turkish Redhouse

konuşma dilizor durumda olmak

BE IN DESPERATE STRAITS : English Turkish Redhouse

çok zor bir durumda olmak

BE IN DIRE STRAITS : English Turkish Redhouse

çok zor bir durumda olmak

BE IN DISFAVOR : English Turkish Redhouse

gözden düşmüş olmak

BE IN DISGRACE : English Turkish Redhouse

gözden düşmüş olmak

BE IN EVIDENCE : English Turkish Redhouse

görünmek; görünürde olmak

BE IN FORCE : English Turkish Redhouse

yürürlükte olmak

BE IN FULL SWING : English Turkish Redhouse

(bir şey) en hareketli zamanında olmak, hızını almak; yoluna girmek

BE IN GOOD TASTE : English Turkish Redhouse

(bir şey) uygun düşmek, yakışık almak, yerinde olmak