Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PARTY LINE : English Turkish Redhouse

parti veya grubun benimsediği fikirler

PARTY ORGAN : English Turkish Redhouse

parti organı

PASHA : English Turkish Redhouse

pa.shapa'şı, pä'şı isim paşa

PASHTO : English Turkish Redhouse

Pash.top^ş'to isim, sıfat Peştuca, Afganca

PASHTU : English Turkish Redhouse

Pash.tup^ş'tu isim, sıfat bakınız Pashto

PASS : English Turkish Redhouse

passpäs isim
geçiş, geçme.
paso, şebeke.
sınavda geçme.
boğaz, geçit.
askeri hatlardan geçme izni.
durum, hal.
spor pas

PASS AN EXAMINATION : English Turkish Redhouse

sınavı geçmek, imtihanı vermek

PASS AWAY : English Turkish Redhouse

ölmek.
sona ermek

PASS BY : English Turkish Redhouse

yanından geçmek

PASS FOR : English Turkish Redhouse

gözüyle bakılmak,
.. diye kabul edilmek

PASS IN REVIEW : English Turkish Redhouse

geçit töreni yapmak

PASS JUDGEMENT : English Turkish Redhouse

hukukhüküm vermek

PASS JUDGMENT : English Turkish Redhouse

hukuk hüküm vermek.
on hakkında yargıya varmak

PASS MUSTER : English Turkish Redhouse

yeterli olmak, geçmek

PASS ON : English Turkish Redhouse

vefat etmek.
to (başka bir konuya) geçmek

PASS ONESELF OFF AS : English Turkish Redhouse

diye geçinmek, kendini
.. diye satmak

PASS OUT : English Turkish Redhouse

bayılmak, kendinden geçmek.
dağıtmak

PASS OVER : English Turkish Redhouse

atlayıp geçmek, üstünden geçmek.
öbür tarafa geçmek.
ihmal etmek, görmemek.
göz yummak

PASS SOMETHING ON TO : English Turkish Redhouse

bir şeyi (başkasına) vermek/geçirmek

PASS THE BALL : English Turkish Redhouse

spor(-e) pas vermek

PASS THE BALL TO : English Turkish Redhouse

spor(-e) pas vermek

PASS THE BUCK : English Turkish Redhouse

sorumluluğu başkasının üzerine atmak

PASS THE HAT : English Turkish Redhouse

konuşma diliyardım için toplamak

PASS THE TIME : English Turkish Redhouse

vakit geçirmek

PASS THE TIME OF DAY : English Turkish Redhouse

selamlaşmak