English To Turkish
PEPPERMINT : English Turkish Redhouse
pep.per.mintpep'ırmînt isim
nane.
naneşekeri
PEPPERY : English Turkish Redhouse
pep.per.ypep'ıri sıfat
biberli.
hemen parlayan (kimse).
iğneli, iğneleyici (sözler)
PEPPY : English Turkish Redhouse
peppysıfat canlı, enerqik
PEPSIN : English Turkish Redhouse
pep.sinpep'sîn isim, biyokimya pepsin
PER : English Turkish Redhouse
perpır edat
.. başına, her bir
.. için: two per person kişi başına iki tane.
vasıtasıyla, eliyle; tarafından
PER ANNUM : English Turkish Redhouse
yıllık, her yıl için; yılda
PER CAPITA : English Turkish Redhouse
kişi başına
PER DIEM : English Turkish Redhouse
günlük; günde
PER SE : English Turkish Redhouse
kendi başına, aslında, haddi zatında
PERA : English Turkish Redhouse
Pe.rape'rı isim, tarih Beyoğlu, Pera
PERAMBULATE : English Turkish Redhouse
per.am.bu.latepıräm'byıleyt fiil
(bir yerde) gezinmek, gezmek, dolaşmak.
çevresini dolaşmak
PERAMBULATOR : English Turkish Redhouse
per.am.bu.latorisim, İngiliz İngilizcesi çocuk arabası
PERCEIVE : English Turkish Redhouse
per.ceivepırsiv' fiil
algılamak.
fark etmek, anlamak; kavramak; sezmek
PERCENT : English Turkish Redhouse
per.centpırsent' isim, sıfat yüzde: ten percent of his salary maaşının yüzde onu. a two percent price hike yüzde iki oranında bir zam
PERCENTAGE : English Turkish Redhouse
per.cent.agepırsen'tîc isim
yüzde, yüzde oranı.
pay, hisse, yüzdelik.
konuşma dili yarar, avantaj, kâr
PERCEPTIBLE : English Turkish Redhouse
per.cep.ti.blepırsep'tıbıl sıfat
algılanabilir.
fark edilebilir, anlaşılır
PERCEPTION : English Turkish Redhouse
per.cep.tionpırsep'şın isim
algılama.
fark etme, anlama; kavrama; sezme.
algı, idrak.
anlayış; kavrayış; sezgi
PERCEPTIVE : English Turkish Redhouse
per.cep.tivepırsep'tîv zarf anlayışlı; kavrayışlı; sezgili
PERCH : English Turkish Redhouse
perchpırç isim
tünek.
oturulacak yüksek yer. fiil
(on) (-) tünemek, tüneklemek, konmak.
(on) (-) oturmak, tünemek
PERCHANCE : English Turkish Redhouse
per.chancepırçäns' zarf bakınız if perchance
PERCOLATE : English Turkish Redhouse
per.co.latepır'kıleyt fiil süzmek, filtreden geçirmek; süzülmek, sızmak
PERCOLATION : English Turkish Redhouse
per.co.la.tionisim süzme; süzülme
PERCOLATOR : English Turkish Redhouse
per.co.la.torisim filtreli kahve makinesi
PERCUSSION : English Turkish Redhouse
per.cus.sionpırk^ş'ın isim
vurma, çarpma.
vurma çalgılar.
tıbbi perküsyon
PERCUSSION INSTRUMENT : English Turkish Redhouse
müzikvurma çalgı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani