Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PERPETUATE : English Turkish Redhouse

per.pet.u.atepırpeç'uweyt fiil sürekli kılmak, sürdürmek, devam ettirmek

PERPETUITY : English Turkish Redhouse

per.pe.tu.i.typırpıtu'wıti isim bakınız in perpetuity

PERPLEX : English Turkish Redhouse

per.plexpırpleks' fiil
zihnini karıştırmak, şaşırtmak, allak bullak etmek.
karıştırmak, çapraşık duruma getirmek

PERPLEXED : English Turkish Redhouse

per.plexedsıfat şaşkın, şaşırmış

PERPLEXING : English Turkish Redhouse

per.plex.ingsıfat şaşırtıcı

PERPLEXITY : English Turkish Redhouse

per.plex.i.tyisim
şaşkınlık.
karışıklık

PERSECUTE : English Turkish Redhouse

per.se.cutepır'sıkyut fiil zulmetmek, eziyet etmek

PERSECUTION : English Turkish Redhouse

per.se.cu.tionpırsıkyu'şın isim zulüm, eziyet

PERSEVERANCE : English Turkish Redhouse

per.se.ver.ancepırsıvîr'ıns isim sebat, direşme

PERSEVERE : English Turkish Redhouse

per.se.verepırsıvîr' fiil sebat etmek, direşmek

PERSEVERING : English Turkish Redhouse

sıfatsebatlı, direşken

PERSIA : English Turkish Redhouse

Per.siapır'qı isim İran

PERSIAN : English Turkish Redhouse

Per.sianpır'qın isim
İranlı.
tarih Pers.
Farsça. sıfat
İran, İran'a özgü.
tarih Pers.
Farsça.
İranlı

PERSIAN CARPET : English Turkish Redhouse

İran halısı

PERSIAN CAT : English Turkish Redhouse

irankedisi

PERSIAN RUG : English Turkish Redhouse

İran halısı

PERSIMMON : English Turkish Redhouse

per.sim.monpırsîm'ın isim trabzonhurması, qaponhurması

PERSIST : English Turkish Redhouse

per.sistpırsîst', pırzîst' fiil
in
de ısrar etmek,
de ayak diremek,
de inat etmek.
devam etmek, sürüp gitmek

PERSISTENCE : English Turkish Redhouse

per.sist.enceisim
ısrar, inat.
devam etme, sürüp gitme

PERSISTENT : English Turkish Redhouse

per.sis.tentsıfat
ısrarlı, inatçı.
devamlı, sürekli, sürüp giden

PERSISTENTLY : English Turkish Redhouse

per.sis.tent.lyzarf
ısrarla, üzerinde durarak, inatla.
devamlı olarak, sürekli

PERSON : English Turkish Redhouse

per.sonpır'sın isim kimse, kişi, şahıs

PERSON OF NOTE : English Turkish Redhouse

ünlü kimse, tanınmış kimse

PERSON TO PERSON CALL : English Turkish Redhouse

ihbarlı konuşma, davetli konuşma

PERSONA : English Turkish Redhouse

per.so.napırso'nı isim bakınız persona non grata