Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
TOBOGGAN : English Turkish Redhouse

to.bog.gantıbag'ın isim bir tür alçak kızak. fiil kızakla kaymak/gitmek

TODAY : English Turkish Redhouse

to.daytıdey' zarf
bugün.
bu günlerde, şimdi. isim
bugün.
bugün, içinde bulunduğumuz çağ veya zaman

TODDLE : English Turkish Redhouse

tod.dletad'ıl fiil (yeni yürümeye başlayan çocuk) sendeleye sendeleye yürümek/ilerlemek

TODDLER : English Turkish Redhouse

tod.dlerisim yeni yürümeye başlayan çocuk

TOE : English Turkish Redhouse

toeto isim
ayak parmağı.
(ayakkabıda) burun.
(çorapta) uç

TOE THE LINE : English Turkish Redhouse

kendisinden istenilenleri/beklenilenleri yapmak, kurallara uymak

TOE THE MARK : English Turkish Redhouse

kendisinden istenilenleri/beklenilenleri yapmak, kurallara uymak

TOENAIL : English Turkish Redhouse

toe.nailto'neyl isim ayak tırnağı

TOFFEE : English Turkish Redhouse

tof.feetaf'i isim bir tür şekerleme

TOG : English Turkish Redhouse

togtag isim, çoğul (belirli bir kullanım için) giysiler: beach togs plaj giysileri

TOGETHER : English Turkish Redhouse

to.geth.ertûgedh'ır, tıgedh'ır zarf beraber, birlikte

TOIL : English Turkish Redhouse

toiltoyl fiil
(at/over) ıkına sıkına/ıklaya sıklaya çalışmak.
ıkıl ıkıl ilerlemek/yürümek. isim ıkına sıkına/ıklaya sıklaya çalışma

TOILET : English Turkish Redhouse

toi.lettoy'lît isim
klozet, alafranga hela taşı; hela taşı, alaturka hela.
tuvalet, apteshane, ayakyolu, hela.
tuvalet, yıkanıp giyinip taranma işi

TOILET BOWL : English Turkish Redhouse

klozet, alafranga hela taşı

TOILET PAPER : English Turkish Redhouse

tuvalet kâğıdı

TOILET SEAT : English Turkish Redhouse

klozet üstüne tutturulan oturma yeri

TOILETRIES : English Turkish Redhouse

toi.let.riestoy'lîtriz isim (sabun, diş macunu, kolonya gibi) tuvalet malzemeleri

TOKEN : English Turkish Redhouse

to.kento'kın isim
simge, sembol, işaret.
hatıra, yadigâr.
qeton; marka.
bir şeyin satın alınmasında para yerine geçen belge: gift token hediye çeki. sıfat
simgesel, sembolik.
göstermelik, mostralık, yapmacık

TOLD : English Turkish Redhouse

toldtold fiil bakınız tell

TOLD IN CONFIDENCE : English Turkish Redhouse

sır olarak söylenmiş

TOLERABLE : English Turkish Redhouse

tol.er.a.bletal'ırıbıl sıfat
tahammül olunabilir.
kabul olunabilir.
ne iyi ne kötü, orta derecede olan

TOLERANCE : English Turkish Redhouse

tol.er.ancetal'ırıns isim
hoşgörü, müsamaha, tolerans.
(organizma v.b.'ne özgü) tahammül, dayanma.
tolerans, özür payı

TOLERANT : English Turkish Redhouse

tol.er.anttal'ırınt sıfat hoşgörülü, müsamahakâr, müsamahalı, toleranslı

TOLERATE : English Turkish Redhouse

tol.er.atetal'ıreyt fiil
izin vermek, müsaade etmek.
hoş görmek, müsamaha etmek; göz yummak.
(organizma v.b.)
e tahammül etmek,
e dayanmak

TOLERATION : English Turkish Redhouse

tol.er.a.tiontalırey'şın isim
izin verme, müsaade etme.
tahammül, dayanma