Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
TRANSIT LOUNGE : English Turkish Redhouse

(havaalanında) transit yolcu salonu

TRANSIT SYSTEM : English Turkish Redhouse

toplu taşıma sistemi

TRANSIT VISA : English Turkish Redhouse

transit vizesi

TRANSITION : English Turkish Redhouse

tran.si.tiontränzîş'ın isim geçiş, geçme; değişim

TRANSITION PERIOD : English Turkish Redhouse

geçiş dönemi

TRANSITIVE : English Turkish Redhouse

tran.si.tiveträn'sıtîv sıfat, dilbilgisi geçişli

TRANSITIVE VERB : English Turkish Redhouse

dilbilgisigeçişli fiil

TRANSITORY : English Turkish Redhouse

tran.si.to.ryträn'sıtori sıfat geçici; fani, ölümlü

TRANSLATE : English Turkish Redhouse

trans.latetränsleyt', tränzleyt', träns'leyt, tränz'leyt fiil
(into) (-e) çevirmek, tercüme etmek; (-e) çevrilmek, tercüme edilmek.
çevirmenlik/tercümanlık yapmak.
into
e dönüştürmek

TRANSLATION : English Turkish Redhouse

trans.la.tiontränsley'şın, tränzley'şın isim
çeviri, çevirme, tercüme.
çeviri, tercüme, çevrilmiş yazı veya söz.
dönüştürüm

TRANSLATOR : English Turkish Redhouse

trans.la.tortränsley'tır, tränzley'tır isim tercüman, çevirici, sözlü veya yazılı çeviri yapan kimse; çevirmen, mütercim, yazılı çeviri yapan kimse

TRANSMIGRATION : English Turkish Redhouse

trans.mi.gra.tiontränsmaygrey'şın isim bakınız transmigration of the soul

TRANSMIGRATION OF THE SOUL : English Turkish Redhouse

uh göçü, ölümden sonra ruhun bir bedenden başka bir bedene göç etmesi/geçmesi

TRANSMISSION : English Turkish Redhouse

trans.mis.siontränsmîş'ın, tränzmîş'ın isim
(motordaki) şanzıman, şanqman, transmisyon sistemi.
transmisyon, motor içinde bir hareketin iletilmesi.
(radyo dalgaları, telgraf sinyalleri v.b.'ni) yayma, yayım; yayılma.
iletme; götürme; iletilme; götürülme.
(hastalık) bulaştırma veya bulaşma.
(radyo, telgraf v.b.'nden) yayılan dalga, sinyal v.b

TRANSMIT : English Turkish Redhouse

trans.mittränsmît', tränzmît' fiil (transmitted, transmitting)
(radyo dalgaları, telgraf sinyalleri v.b.'ni) yaymak.
iletmek; götürmek.
to
e geçirmek;
e aktarmak.
(hastalığı) (birine) bulaştırmak

TRANSMITTER : English Turkish Redhouse

trans.mit.terisim
televizyon verici.
(telgrafa ait) iletici

TRANSMITTING STATION : English Turkish Redhouse

verici istasyon

TRANSMUTE : English Turkish Redhouse

trans.mutetränsmyut', tränzmyut' fiil into
e dönüştürmek; tamamen değiştirmek

TRANSOM : English Turkish Redhouse

tran.somträn'sım isim vasistas

TRANSPARENCY : English Turkish Redhouse

trans.par.en.cytränsper'ınsi isim
şeffaflık, saydamlık.
diyapozitif, slayt

TRANSPARENT : English Turkish Redhouse

trans.par.enttränsper'ınt sıfat
şeffaf, saydam.
açık, belli

TRANSPIRE : English Turkish Redhouse

tran.spiretränspayr' fiil
ortaya çıkmak, belli olmak.
through (su, nem) (belirli bir yerden) çıkmak; (bitki) yapraklarından buhar halinde nem vermek, terlemek.
konuşma dili olmak, meydana gelmek, vuku bulmak

TRANSPLANT : English Turkish Redhouse

trans.planttränsplänt' fiil
(bitkiyi) bir yerden çıkararak başka bir yere dikmek; (bitkiyi) (bir yerden) çıkarıp (başka bir yere) dikmek.
(bitki) bir yerden çıkarılıp başka bir yere dikilmeye elverişli olmak.
tıbbi (doku veya organ) nakletmek.
i (bir yerden) (başka bir yere) temelli olarak götürmek. isim
tıbbi (doku veya organla ilgili) nakil, transplantasyon.
başka bir yere yerleştirilen kimse veya şey

TRANSPORT : English Turkish Redhouse

trans.porttränspôrt' fiil (bir yerden) (başka bir yere) götürmek, taşımak, nakletmek

TRANSPORTATION : English Turkish Redhouse

trans.por.ta.tiontränspırtey'şın isim
taşıma, nakliye; taşınma, nakledilme.
nakliye aracı