Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CORNDOG : English Turkish

n. corndog, iri taneli mısır unu hamuru ile kaplanmış ve derin yağda kızartılmış bir çeşit sosis (çoğu kez çubuk ile servis yapılan) corneal$16750$ $WI_FREQUENCY:5 $WI_POS:49 korneal, kornea ile ilgili (gözün saydam dış tabakası)

CORNEA : English Turkish

n. kornea, saydam tabaka

CORNEAL TRANSPLANT : English Turkish

kornea nakli, göz yuvarlağının saydam dış tabakası nakli

CORNED : English Turkish

adj. salamura

CORNED BEEF : English Turkish

sığır konservesi

CORNEITIS : English Turkish

n. corneitis, kornea enfeksiyonu (gözün saydam dış tabakası )

CORNEL : English Turkish

n. karaniya [bot.]

CORNELIA : English Turkish

n. bir kadın adı

CORNELIAN : English Turkish

n. akik taşı

CORNELIS JANSEN : English Turkish

n. (
1638) Jansenist akımın kurucusu Romalı Katolik bir din bilimci

CORNELIUS : English Turkish

n. bir erkek adı; Peter Cornelius (
1874), bir Alman besteci ve şair

CORNELIUS NEPOS : English Turkish

n. Nepos (İÖ
25), Romalı bir biyografi yazarı ve tarihçi

CORNELL : English Turkish

n. Ithaca'da (New York, ABD) bulunan Ivy Ligi üniversitesi; bir erkek adı; bir soyadı

CORNEOCYTE : English Turkish

n. korneosit, stratum corneumun ölü hücreleri

CORNEOSCLERAL : English Turkish

adj. korneoskleral, (Anatomi) göz korneası veya göz akı ile ilgili

CORNEOSCLERAL PROFILE : English Turkish

korneoskleral profil, göz korneasının ve göz akı tek bir organ olarak tanımlanması (Tıp)

CORNEOUS : English Turkish

adj. boynuzdan yapılmış, boynuz gibi

CORNER : English Turkish

n. köşe, açı, köşe atışı; ücra yer, kuytu, bölge, bucak, tekel oluşturma

CORNER : English Turkish

v. köşeye sıkıştırmak, kıstırmak; köşe oluşturmak; köşe dönmek; virajı almak; ele geçirmek

CORNER : English Turkish

adj. köşe, köşede olan

CORNER FLAG : English Turkish

köşe bayrağı, futbol sahasının köşe sınırını işaretlemek için kullanılan bayrak

CORNER KICK : English Turkish

köşe atışı, korner

CORNER OF THE EYE : English Turkish

göz ucu, göz kenarı, birinin görüş seviyesi etrafı

CORNER SHOP : English Turkish

köşe başı dükkan, (İngiltere İngilizcesi), mahalle bakkalı, küçük dükkan

CORNER STONE : English Turkish

temel taşı, esas, temel