Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CORONA BOREALIS : English Turkish

Kuzey Tacı, kuzey tacı takımyıldızı

CORONACH : English Turkish

n. ağıt

CORONAL : English Turkish

n. taç, hale; çelenk, şerit

CORONAL : English Turkish

adj. koronal, taca veya çelenge ait olan veya ilgili; haleye ait veya ilgili

CORONARY : English Turkish

n. kâlp atardamarında kanın pıhtılaşması, tromboz

CORONARY : English Turkish

adj. taç şeklinde, taç gibi saran, kâlp atardamarı ile ilgili, koroner

CORONARY ARTERIES : English Turkish

koroner atardamarlar, kalp kasına kan sağlayan atardamarlar

CORONARY ARTERY : English Turkish

koroner atardamar, kalp dokularına kan sağlayan kan damarlarından biri

CORONARY ARTERY DISEASE : English Turkish

Koroner Kalp Hastalığı, anadamar duvarlarında kolesterol oluşmasından kaynaklanan damar sertleşmesi

CORONARY DISEASE : English Turkish

koroner hastalık, kalp hastalığı

CORONARY HEART DISEASE : English Turkish

koroner kalp hastalığı, Koroner Arter Hastalığı, arter duvarları içine kolesterol takviyesi içeren ateroskleroz evresi

CORONATE : English Turkish

v. taç giydirmek, kral veya kraliçeye taç giydirmek

CORONATION : English Turkish

n. taç giyme, taç giyme töreni

CORONATION CEREMONY : English Turkish

taç giydirme töreni, bir hükümdara taç giydirme merasimi sırasında yapılan tören

CORONER : English Turkish

n. sorgu yargıcı

CORONET : English Turkish

n. taç, süslü taç

CORONETED : English Turkish

adj. taç giyen, asilzadeliğe ait, asalet armalı (kâğıt)

CORONITIS : English Turkish

n. coronitis, hayvan hastalığı

CORP. : English Turkish

n. anonim şirketi, yasal olarak bireysel hareket eden bireyler birliği (Ticaret)

CORPOLITE : English Turkish

n. corpolite, fosilleştirilmiş hayvan gübresi (paleontolojik araştırmada kullanılan)

CORPORA LUTEA : English Turkish

corpora lutea, (Jinekoloji) ovülasyondan sonra yumurtalık üzerinde oluşan ve progesteron hormonunu salgılayan sarı bezeye benzeyen kitle (kadın hamile kalmazsa kitle diğer ovülasyona kadar yok olur)

CORPORAL : English Turkish

n. onbaşı

CORPORAL : English Turkish

adj. bedensel

CORPORAL DAMAGE : English Turkish

fiziksel hasar, bedensel yaralanma, vücuda verilen zarar

CORPORAL PUNISHMENT : English Turkish

dayak, işkence