Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CORRAL : English Turkish

n. ağıl, etrafı çevrili yer, konak yeri

CORRECT : English Turkish

v. düzeltmek; doğrulamak; haddini bildirmek; cezalandırmak

CORRECT : English Turkish

adj. doğru, hatasız, kusursuz, tam, uygun

CORRECT ANSWER : English Turkish

doğru cevap, doğru yanıt, doğru karşılık

CORRECT APPROACH : English Turkish

doğru yaklaşım, uygun tutum, uygun davranış, doğru yöntem

CORRECT BEHAVIOR : English Turkish

doğru davranış, uygun hareket, uygun tavır

CORRECT HEAT : English Turkish

n. tav

CORRECT IMBALANCE : English Turkish

ir dengesizliği düzeltmek, bir oransızlığı düzeltmek, dengeyi yeniden sağlamak

CORRECT ME IF I'M WRONG : English Turkish

eğer yanılıyorsam beni düzelt, hatalıysam söyle

CORRECT POSTURE : English Turkish

doğru duruş biçimi, vücudun dengeli pozisyonu veya duruşu

CORRECT PRONUNCIATION : English Turkish

doğru telaffuz, bir sesin veya kelimenin doğru söyleyişi

CORRECT PROOFS : English Turkish

düzeltmeler yapmak, deneme baskısında hataları düzeltmek ve değişiklikler yapmak (kitap veya başka metin için)

CORRECT THE ABERRATION : English Turkish

ir bozukluğu düzeltmek, bir anormalliği düzeltmek

CORRECTABILITY : English Turkish

n. düzeltilebilme, düzeltilebilme niteliği

CORRECTABLE : English Turkish

adj. düzeltilebilir, düzeltilebilen, onarılabilir

CORRECTED : English Turkish

adj. düzeltilmiş, istenmeyen bir şeyi etkisizleştirmiş olan; disiplinli, kötü davranış için cezalandırılmış veya disipline sokulmuş

CORRECTED TO SEA LEVEL : English Turkish

adv. deniz seviyesine göre

CORRECTIBLE : English Turkish

adj. düzeltilebilir

CORRECTING : English Turkish

n. düzeltme

CORRECTION : English Turkish

n. düzeltme, doğrulama, tashih; cezalandırma, ceza

CORRECTION OF A MISTAKE : English Turkish

ir hatayı düzeltmek, bir yanlışı düzeltmek

CORRECTION OF ERROR : English Turkish

ir yanlışı düzeltmek, bir hatayı düzeltmek

CORRECTIONAL : English Turkish

adj. düzeltici, ıslah

CORRECTIONAL OFFICER : English Turkish

ıslah memuru, mahkumları eski haline getirme yönetimini denetleme görevi olan kimse

CORRECTITUDE : English Turkish

n. uygunluk, doğruluk, dürüstlük