English To Turkish
COUGHING FIT : English Turkish
öksürük krizi, öksürük nöbeti
COULD AFFORD : English Turkish
parasını karşılayabilmek, olanak sağlayabilmek, imkan verebilmek
COULD BE : English Turkish
olabilir, imkan dahilinde, belki
COULD BE GLIMPSED FROM AFAR : English Turkish
uzaktan bir anlık görülebilir, mesafeden görülebilir, ufukta görülebilir
COULD HARDLY MAKE ENDS MEET : English Turkish
iki ucu bir araya getirmekte zorlandı, faturalarını ödemek için zar zor para kazandı, hayatta kalmak için çok az para kazandı
COULD I CHANGE SEATS WITH YOU : English Turkish
koltuk değiştirebilir miyiz
COULD I HAVE A CLEAN ASHTRAY : English Turkish
temiz bir kül tablası alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN CUP : English Turkish
temiz bir fincan alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN FORK : English Turkish
temiz bir çatal alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN GLASS : English Turkish
temiz bir bardak alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN KNIFE : English Turkish
temiz bir bıçak alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN NAPKIN : English Turkish
temiz bir peçete alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN PLATE : English Turkish
temiz bir tabak alabilir miyim
COULD I HAVE A CLEAN SPOON : English Turkish
temiz bir kaşık alabilir miyim
COULD I HAVE A GIFT BOX : English Turkish
hediye paketi alabilir miyim
COULD I HAVE A SCHEDULE : English Turkish
tarife alabilir miyim
COULD I HAVE THE BILL, PLEASE : English Turkish
hesabı alabilir miyim lütfen
COULD I LEAVE A MESSAGE : English Turkish
mesaj bırakabilir miyim
COULD I SEE THE BILL : English Turkish
hesabı görebilir miyim
COULD NOT BELIEVE : English Turkish
inanamadı, inanabilecek gibi olmadı, ona güvenemedi
COULD NOT FIND HIS WAY : English Turkish
yolunu bulamadı, yolunu kaybetti, kayboldu
COULD NOT FIND IT IN HIS HEART : English Turkish
doğası gereği istekli olmadı,
için gönlü olmadı, yapamadı
COULD NOT HELP : English Turkish
kendini – yapmaktan alamadı, kendini kontrol edemedi, karşı koyamadı
COULD NOT IMAGINE : English Turkish
hayal edemedi,
i düşünemedi, aklı almadı, kafasında canlandıramadı
COULD NOT SEE : English Turkish
göremedi, göremedi; anlayamadı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani