English To Turkish
COULD NOT SLEEP : English Turkish
uyuyamadı, uykuya dalamadı
COULD NOT STAND THE PAIN : English Turkish
acıya dayanamadı, acının yükünü taşıyamadı, acıyı çekemedi
COULD NOT STAND THE PRESSURE : English Turkish
askıya dayanamadı, baskının yükünü taşıyamadı, baskı ile başa çıkamadı
COULD NOT TAKE HIS EYES OFF : English Turkish
akmaya doyamadı, bakışlarını çekemedi, bakması gerekiyordu
COULD NOT UNDERSTAND IT : English Turkish
unu anlayamadı, bunu kavramayı başaramadı, konu onun aklına gelmedi
COULD NOT WAIT : English Turkish
ekleyemedi, daha fazla beklemeyi başaramadı (heyecandan, bekleyişten, öfkeden, vs.)
COULD YOU ADD SOME COLOR : English Turkish
iraz renk katabilir misiniz
COULD YOU ALTER THIS : English Turkish
unu değiştirebilir misiniz
COULD YOU BREAK THIS 100 DOLLAR BILL : English Turkish
u 100 doları bozukluk olarak verebilir misiniz
COULD YOU GIVE ME CHANGE FOR THIS BILL : English Turkish
u para için bozukluk verir misiniz
COULD YOU INCLUDE SOME SMALL CHANGE TOO : English Turkish
iraz bozuk para da verebilir misiniz
COULD YOU PLEASE GIVE ME AN APPRAISAL FOR THIS : English Turkish
unun için değer biçer misiniz
COULD YOU PLEASE HELP ME : English Turkish
lütfen bana yardım eder misiniz
COULD YOU PUT A COT IN THE ROOM : English Turkish
odamıza karyola koyabilir misiniz
COULD YOU PUT A CRIB IN THE ROOM : English Turkish
odamıza çocuk yatağı koyabilir misiniz
COULD YOU PUT AN EXTRA BED IN THE ROOM : English Turkish
odamıza ekstra yatak koyabilir misiniz
COULD YOU REPEAT THAT : English Turkish
tekrar edebilir misiniz
COULD YOU SHOW ME A SELECTION OF SILK TIES : English Turkish
İpek kravat takımlarınızı gösterir misiniz
COULD YOU SPELL YOUR NAME PLEASE : English Turkish
İsminizi kodlar mısınız
COULD YOU TELL ME THE WAY TO THE LIMOUSINE COUNTER : English Turkish
taksi nerede kira yapabilirim
COULD YOU WAKE ME FOR THE MEAL, PLEASE : English Turkish
yemek için beni uyandırır mısınız lütfen?
COULD'VE : English Turkish
v. olabilirdi, birinin daha önce bir şeyi yapabilme imkanı olduğunu belirtmek için kullanılır
COULDN'T : English Turkish
v. yapamadı, bir kimsenin bir şeyi yapamamasını veya yapmak istememesi gerçeğini ifade etmek için kullanılır; bir olayın meydana gelmesinin imkansız olduğunu belirtmek için kullanılır
COULDN'T BELIEVE HIS EARS : English Turkish
kulaklarına inanamadı, duyduklarına inanamadı, duyduklarının gerçek olduklarını düşünemedi
COULDN'T BELIEVE HIS EYES : English Turkish
gözlerine inanamadı, gördüklerine inanamadı, gördüklerinin gerçek olduklarını düşünemedi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani