Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COULDN'T CARE LESS : English Turkish

umurunda değildi, önemsemedi, ilgili değildi

COULDN'T FIND HIS TONGUE : English Turkish

dile getiremedi, ne söyleyeceğini bilemedi, cevap veremedi, ağzında düğümlendi

COULDN'T FIND THE WORDS : English Turkish

dile getiremedi, kendini ifade edemedi, dili tutuldu

COULDN'T GET ANY WORSE : English Turkish

daha kötü olamazdı, tüm eleştirilerim ötesinde, berbat, üzücü bir durum

COULDN'T HELP IT : English Turkish

kendini – yapmaktan alamadı, kendini tutamadı,
yapmamaya dayanamadı

COULDN'T MAKE HEADS OR TAILS OF : English Turkish

hiçbir şey anlamadı, durumu anlayamadı, kafası karışmıştı

COULDN'T MAKE UP HIS MIND : English Turkish

kafasını toplayamadı, karar vermekte başarısızdı, konu ile uğraştı, seçemedi

COULDN'T SLEEP : English Turkish

uyuyamadı, uykuya dalamadı

COULDN'T STAND IT ANYMORE : English Turkish

daha fazla dayanamadı, daha fazla katlanamadı, onu daha fazla çekemedi

COULDN'T TAKE HIS EYES OFF : English Turkish

akmaya doyamadı, bakışlarını çekemedi, bakması gerekiyordu

COULEE : English Turkish

n. derin çukur, dar ve derin vadi, geçit

COULEUR : English Turkish

n. couleur, (Fransızca) renk, gölge, ton

COULIS : English Turkish

n. coulis, ezilmiş ham veya pişmiş meyve veya sebzelerden yapılan sos

COULISSE : English Turkish

n. kanal, bir şeyin içinden kayması için olan oluk; kulis

COULOIR : English Turkish

n. sel sularının açtığı vadi, sel sularından dere, tarak makinesi

COULOMB : English Turkish

n. kulomb, amper saniye

COULROPHOBE : English Turkish

n. palyaço fobisi, palyaçolardan korkan kişi, palyaçolardan korkan kimse

COULROPHOBIA : English Turkish

n. palyaço fobisi, palyaçolardan korkma

COULTER : English Turkish

n. saban kulağı, sapan bıçağı

COULTOR : English Turkish

n. keski, pulluk palası

COUMARIN : English Turkish

n. kumarin, koku olarak ve parfümlerde kullanılan kimyasal madde

COUNCIL : English Turkish

n. meclis, kurul, divan, yönetim kurulu, konsey

COUNCIL CHAMBER : English Turkish

n. meclis salonu

COUNCIL FOR A BEAUTIFUL ISRAEL : English Turkish

Güzel İsrail Konseyi, İsrail'in şehirleri ile şehir dışı alanlarının güzelleştirilmesi için lobi çalışmaları yapan örgüt

COUNCIL FOR CHILD WELFARE : English Turkish

çocuk refahı kurumu, çocuklara karşı şiddet sorunlarını ele alan örgüt