Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COWFISH : English Turkish

n. cow fish, gözlerinin üstünde boynuza benzeyen dikenleri olan balık

COWGIRL : English Turkish

n. kadın kovboy, bir çiftlikte sığırı veya atları gözetleyen kadın

COWHAGE : English Turkish

adj. cowhage, bir bitki türü

COWHAND : English Turkish

n. kovboy, kovboy

COWHERD : English Turkish

n. sığırtmaç, sığır çobanı, kovboy

COWHIDE : English Turkish

n. sığır derisi, meşin kırbaç

COWHOUSE : English Turkish

n. ahır

COWL : English Turkish

n. rahip cüppesi, kukuletalı cüppe; baca şapkası; motor kapağı; kaplama

COWLICK : English Turkish

n. dik duran saç kümesi, saçın diğer kısmından farklı yönlere doğru uzayan bir tutam saç

COWLING : English Turkish

n. motor kapağı, kaput

COWMAN : English Turkish

n. hayvan yetiştiricisi, çiftlik sahibi, sığırtmaç, çoban

COWORKER : English Turkish

n. birlikte çalışan kimse, iş arkadaşı, meslektaş

COWPAT : English Turkish

n. sığır pisliği, gübre

COWPEA : English Turkish

n. börülce, güney ABD’de yem ve toprak iyileştirmesi için yetiştirilen yıllık baklagiller tohumu, börülce; börülce bitkisinin yenilebilir tohumu

COWPER : English Turkish

n. bir soyadı

COWPOKE : English Turkish

n. cowpoke, kovboy

COWPOX : English Turkish

n. sığır çiçek hastalığı

COWPUNCHER : English Turkish

n. kovboy

COWRIE : English Turkish

n. tropikal deniz salyangozu, deniz kabuğu

COWRITE : English Turkish

v. birlikte yazmak, ortak yazar, müştereken yazmak, başka bir kişiyle birlikte yazmak

COWRITTEN : English Turkish

adj. birlikte yazılmış, ortaklaşa yazılmış, müştereken yazılmış, başka bir kişiyle birlikte yazılmış

COWRY : English Turkish

n. tropikal deniz salyangozu, deniz kabuğu

COWSHED : English Turkish

n. ahır, mandıra

COWSLIP : English Turkish

n. çuhaçiçeği

COX : English Turkish

n. dümenci, serdümen