Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CREAMWARE : English Turkish

n. creamware, ilk defa İngiltere’de 1720’li yıllarda üretilmiş olan krem rengindeki sırlı çanak çömlek

CREAMY : English Turkish

adj. kaymaklı, kremsi, kaymak gibi

CREAMY SOUP : English Turkish

kremalı çorba, krema içeren ve hoş tadı olan çorba

CREASE : English Turkish

n. buruşuk, kırışık, kıvrım, pli; pot; ütü çizgisi, kat yeri; ceza alanı (buz hokeyi)

CREASE : English Turkish

v. katlamak, pli yapmak, buruşmak, buruşturmak, kırışmak; sıyırmak; katlanmak; katıla katıla gülmek

CREASE-PROOF FABRIC : English Turkish

uruşmaz kumaş, kırışmayan kumaş

CREASED : English Turkish

adj. katlı, buruş buruş, buruşuk

CREASER : English Turkish

n. buruşan kimse veya şey, kırışan kimse veya şey, kıvrılan kimse veya şey

CREASING : English Turkish

n. buruşma, kıvrım, kırışık; yükselti, yiv

CREASING : English Turkish

adj. buruşan, kırışmaya yatkın olan, katlanmaya yatkın olan

CREASING FABRIC : English Turkish

uruşan kumaş, kırışan kumaş, katlanan kumaş

CREASY : English Turkish

adj. buruşuk, kırışık, kıvrımlarla dolu, kırış kırış

CREATE : English Turkish

v. yaratmak, oluşturmak, yapmak, neden olmak; meydana getirmek; yetki vermek, atamak

CREATE A DISTURBANCE : English Turkish

n. karışıklık çıkarmak

CREATE A FALSE IMPRESSION : English Turkish

yanlış izlenim yaratmak, yanlış izlenim vermek, hatalı izlenim bırakmak, yanlış fikirler yaratmak

CREATE A FUROR : English Turkish

v. sansasyon yaratmak

CREATE A FURORE : English Turkish

v. sansasyon yaratmak

CREATE A RIFT : English Turkish

v. ara bozmak, aralarını açmak

CREATE A SCANDAL : English Turkish

v. olay çıkarmak

CREATE A STIR : English Turkish

heyecan yaratmak, heyecan uyandırmak

CREATE CONFUSION : English Turkish

şaşkınlık yaratmak, kargaşa yaratmak, şaşkınlığa neden olmak

CREATE DISORDER : English Turkish

v. karmakarışık etmek

CREATE HAVOC : English Turkish

tahribat yaratmak, büyük yıkıma neden olmak

CREATED A CONFLICT : English Turkish

çatışma yarattı, sorun yarattı, tartışma yarattı

CREATED A FALSE IMPRESSION : English Turkish

yanlış izlenim yarattı, yanlış izlenim verdi, hatalı izlenim bıraktı, yanlış fikirler yarattı