Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CREMATE : English Turkish

v. ölü yakmak

CREMATION : English Turkish

n. ölü yakma

CREMATOR : English Turkish

n. ölü yakan kimse, cesetler yakan kimse; ceset yakma fırını; çöp yakma fırını

CREMATORIUM : English Turkish

n. ölü yakma yeri, krematoryum

CREMATORY : English Turkish

n. ceset yakma fırını, krematoryum, fırın, ceset yakma tesisi

CREME : English Turkish

n. likör, krem likör

CREME DE LA CREME : English Turkish

en alâsı, kreması

CRENA : English Turkish

n. yarık, çentik, girinti (Latince)

CRENATE : English Turkish

adj. kenarı tırtıllı; çentikli

CRENATED : English Turkish

adj. kenarı tırtıllı; çentikli

CRENATION : English Turkish

n. çentikleşme, bir yaprağın veya kabuğun dış kenarlarında bulunan bir dizi çentik

CRENATURE : English Turkish

n. çentik açma, oluk açma, girinti, dişleme

CRENEL : English Turkish

n. mazgal, kale duvar deliği

CRENELATE : English Turkish

v. mazgallarla donatmak

CRENELATED : English Turkish

adj. mazgallı

CRENELATION : English Turkish

n. mazgallı siper, içinden silah ile ateş edilebilen açıklıkları olan kale duvarı

CRENELLATE : English Turkish

v. mazgallarla donatmak

CRENELLATED : English Turkish

adj. mazgallı

CRENELLATION : English Turkish

n. mazgallı siper

CRENELLE : English Turkish

n. mazgal, çentik, dişleme, mazgallı siperde boşluk veya açıklık (ayrıca crenel)

CRENSHAW : English Turkish

n. bir soyadı; Ben Crenshaw (1952 doğumlu), Amerikalı bir golfçu

CRENSHAW MELON : English Turkish

Crenshaw kavunu, pürüzsüz sarı kabuğu ve pembemsi içi olan bir kavun çeşidi

CREOLE : English Turkish

n. Kreole, Avrupa soyundan gelen Batı Yerleşimcileri; Fransız yerleşimcilerin soyundan gelen güney ABD'li veya Karayipli

CREOLE : English Turkish

n. Kreole, Afrika soyundan gelen hakların konuştuğu karma Fransızca dili

CREOLE : English Turkish

adj. Kreole'nin veya Kreole ile ilgili, Kreole'ye özgü; Kreole dilinin veya Kreole diliyle ilgili, Kreole diline özgü