Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CRIMINAL CONVERSATION : English Turkish

zina

CRIMINAL COURT : English Turkish

ağır ceza mahkemesi, suç ile suçlanan insanların yargılandıkları mahkeme

CRIMINAL IDENTIFICATION SQUAD : English Turkish

Suçlu Belirleme Ekibi, suç ve suçlu belirlemede uzmanlaşan bir polisi birimi

CRIMINAL INVESTIGATION DEPARTMENT : English Turkish

suç soruşturma birimi, suçları inceleyen Scotland Yard departmanı

CRIMINAL INVESTIGATION DIVISION : English Turkish

suç soruşturma departmanı, polis departmanında suçları inceleyen şube

CRIMINAL LAW : English Turkish

ceza hukuku

CRIMINAL LAW ORDINANCE : English Turkish

ceza hukuku kararnamesi, cezai suçlarla ilgili kanunlar

CRIMINAL LIABILITY : English Turkish

cezai sorumluluk, illegal eylemler sorumluluğu

CRIMINAL MIND : English Turkish

suç işlemeye yatkın olan, sürekli suç işlemeyi planlayan düşünce tarzı

CRIMINAL NEGLECT : English Turkish

n. ağır ihmal, ihmal

CRIMINAL NEGLIGENCE : English Turkish

cezai ihmal, ağır ihmal, yolsuzluk, suç sayılan nitelikte olan dikkatsizlik veya ihmal

CRIMINAL OFFENDER : English Turkish

cezai suçlu, suçlu olan kimse

CRIMINAL OFFENSE : English Turkish

cezayı gerektiren suç

CRIMINAL PROCEDURE : English Turkish

ceza yargılaması, mahkeme davası, duruşma işlemleri

CRIMINAL PROCEEDING : English Turkish

cezai kovuşturma, ceza davası, duruşma sırasında ceza mahkemesi tarafından uygulanan işlemler

CRIMINAL PROCEEDINGS : English Turkish

n. cezai soruşturma

CRIMINAL RECORD : English Turkish

sabıka, adli sicil

CRIMINALISATION : English Turkish

n. suç olarak kabul etme, yasadışı olan bir şeyi değiştiren yasama, yasal bir eylemi yasadışı yapma; bir kişinin eylemlerini yasadışı hale getirerek onu suçlu duruma düşürmek (ayrıca criminalization)

CRIMINALISE : English Turkish

v. suçlu muamelesi yapmak, yasadışı yapmak; yasaklamak, illegal ilan etmek; suçlu ilan etmek; yasadışı olarak duyurmak; bir kimseyi suçlu duruma düşürmek, bir kimseye suçlu muamelesi yapmak (ayrıca criminalize)

CRIMINALIST : English Turkish

n. kriminalist

CRIMINALISTIC : English Turkish

adj. kriminalistik, suç ile ilgili veya karakterize edilen; kriminalistiğe ait olan (suç ile ilgili delilleri toplamak ve analiz etmek için kullanılan teknikler)

CRIMINALISTICS : English Turkish

n. kriminalistik, suçları ortaya çıkarmak ve suçluları tutuklamak ile ilgili olan bilim

CRIMINALITY : English Turkish

n. suç, suçluluk

CRIMINALIZATION : English Turkish

n. suç olarak kabul etme, yasadışı olan bir şeyi değiştiren yasama, yasal bir eylemi yasadışı yapma; bir kişinin eylemlerini yasadışı hale getirerek onu suçlu duruma düşürmek (ayrıca criminalisation)

CRIMINALIZE : English Turkish

v. suç işlemesine neden olmak