English To Turkish
BARLOW KNIFE : English Turkish
arlow çakısı, barlow bıçağı, iki ağzı olan cep bıçağı
BARLOW'S DISEASE : English Turkish
Barlow hastalığı, (Tıp) bebek iskorbütü, C vitamini eksikliğinden dolayı bebeklerde görülen durum (zayıflık, kansızlık ve deri altı müköz membranlarının kanamasıyla kendini gösterir)
BARM : English Turkish
n. bira köpüğü, maya
BARMAID : English Turkish
n. barmaid, bar sorumlusu bayan
BARMAN : English Turkish
n. barmen, bar sorumlusu
BARMASTER : English Turkish
n. maden mahkemesi yargıcı; maden gözetim memuru
BARMCAKE : English Turkish
n. kepekli unlu yumuşak ve düz yuvarlak ekmek; (Argo) salak, aptal, ahmak
BARMECIDAL : English Turkish
adj. aldatan bolluk yanılgısı, sadece bolluk yanılgısı sağlayan
BARMY : English Turkish
adj. mayalı, köpüklü, kafadan çatlak, kaçık, çatlak
BARN : English Turkish
v. ambara koymak
BARN : English Turkish
n. ambar, ahır
BARN DANCE : English Turkish
ambar partisi, köy dansı, halk dansı
BARN OWL : English Turkish
peçeli baykuş, cüce baykuş
BARN SWALLOW : English Turkish
n. kır kırlangıcı
BARNABAS : English Turkish
n. apostol Paul'ün Kıbrıs'a gerçekleştirdiği ilk misyonerlik yolculuğunda kendisine eşlik etmiş olan Kıbrıslı Levite Joseph'in soyadı
BARNACLE : English Turkish
n. kaya midyesi; yapışkan tip, yabankazı
BARNACLES : English Turkish
n. kıskaç, nalbant yavaşası, nallanan atın burnuna takılan kıskaç
BARNDOOR : English Turkish
n. ambar kapısı
BARNDOOR FOWL : English Turkish
n. kümes hayvanı
BARNES : English Turkish
n. bir soyadı
BARNES AND NOBLE : English Turkish
Birleşik Devletler'de bir kitapçı zinciri; ABD merkezli çevrimiçi bir internet kitapçısı
BARNETT : English Turkish
n. bir soyadı; Ida Wells Barnett (
1931), Afrika kökenli Amerikanlı köle karşıtı aktivist ve yazar, faal bir kadın hakları savunucusu ve ırksal linç karşıtı
BARNEY : English Turkish
n. bir erkek adı; büyük mor bir kukla dinozor olan Barney'nin oynadığı bir çocuk televizyon dizisi; "The Flintstones (Flintstone'lar)" adlı çizgi dizide Fred Flintstone'un en iyi arkadaşının adı
BARNEY : English Turkish
n. tartışma, münakaşa (Argo); boks maçı (para ödüllü); kavga, dövüş, danışıklı dövüş; işçi sınıfı, emekçi sınıf, çalışan sınıf, halk tabakası, proletarya (Avustralya Argosu); madencilikte kullanılan küçük tren
BARNSTORM : English Turkish
v. taşra turnesine çıkmak, taşrada konser vermek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani